Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Engelliler Haftası nedeniyle katıldığı törende, engellilerle sohbet ederken, benim şahsen ilk kez karşılaştığım bir görüntü verdi..
Tekerlekli sandalyeye oturdu ve engellilerle sohbet etti..
Yani bir bakıma empati kurdu..
Onların dertlerini dinlerken, onlar gibi olmaya çalıştı. Tekerlekli sandalyenin üzerinde otururken, dinledi sorunları..
Ben görüntüyü sevdim bir gazeteci olarak ama daha çok Vali Aksoy'un kafasının içindeki düşüncelerle ilgileniyorum aslında..
Çünkü bir kentin Valisi neden böyle bir görüntü versin ki;
Alıştığımız klasik görüntülerle 'çelenk koyma, konuşma ve ayak üstü sorunları dinler gibi görülen' bildik görüntülerle de geçiştirebilirdi o günün etkinliğini..
Biz Samsun'da empati yapamayan 'biz yaptık oldu diyen ve girişi olan ama engelliler için çıkışı olmayan alt geçit yapan belediye başkanı bile gördük.
Ama öyle yapmadı Vali Aksoy. Bürokratların ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin olduğu ortamda, oturdu bir engelli tekerlekli sandalyesine..
'Biz de engelli adayıyız' diyerek, hem empati yaptı, hem de 'herkese anlatılanları iyi dinleyin, kimin ne olacağı bilinmez' mesajı verdi.
Bir bakıma da 'engelliler için çözüm üretme noktasında kararlı olduğunu' bugün gazetelerde çıkacak o görüntüyle tüm kamu kurumlarına 'tek kare içine sığdırmış olarak' gösterdi..
Hassasiyetini 'tekerlekli sandalye üzerinde gösterdi' ama daha çok siz de 'empati yapın. Hem de her konuda' mesajı verdi aslında..
Sayın Aksoy'un aslında bu yaptığı 'hareket beni yıllar öncesine götürdü'..
Bizim kuşağın mesleğe yeni başladığımız yıllara.. Aksoy'un kayınpederi olan rahmetli Erdoğan Cebeci'nin Samsun Valisi olduğu 1989-90'lı yıllara..
Cebeci de, basın mensuplarının izlediği haberlerde 'ekonomiyi eleştirecekse' bir ürünü havaya kaldırır fiyatını sorardı; pahalı veya ucuz diye yorumunu da yapardı.
Ya da pazarı denetlerken, alış verişe yapar, yerli ürünlerden alarak üretici lehine 'empati kurulmasını' sağlardı..
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Sarp Sınır kapısı açılıp ta Rus Pazarı'na ürün satmak için gelen vatandaşlarının sorunlarını 'pazarda sorar', Türkiye'ye her gelen kadına 'fuhuş için geliyor' yakıştırması yapılmasın diye sattıkları ürünleri inceler, hatta satın alırdı.
Bizlere de sıkı sıkı tembih ederdi... 'Dikkatli olalım, rencide etmeyelim' diye..
Vali Aksoy'un dünkü 'fotoğrafı' da bu nedenle çok önemli..
Herkes aslında bir engelli adayı... Bunun hatırlanabilmesi ve kentin yapılanmasında bu konuya dikkat çekilmesi için Aksoy 'oldukça ince bir mesajı' tek kare içine sığdırdı..
Tıpkı, rahmetli kayınpederi Vali Cebeci 'ustalığında'..