'Son tango' diyorum çünkü artık, hiçbir şey eskisi gibi değil..
Roller ve saflar değişmiş durumda. Netlikler belirlenmiş. Kimse eski söylediklerini söylemiyor..
Aslında söyleyemiyor...
Duruşlar farklılaşmış..
Taraflar belirlenmiş..
Bir ay öncesiyle o kadar farklı ki Samsun siyaseti; gün geçtikçe ivme kaybedenlerle, gün geçtikçe yerini sağlamlaştıranları görmek mümkün..
AK Parti'den başlayalım...
İlk İl Başkan adayı Osman Çetinkaya, 'genel merkezin adayı benim' diye dolaştı bir süre.
Onunla aynı şarkıyı koro halinde söyleyenler de oldu.
Sonra, baktı ki; Mustafa Acar ve İshak Taşçı geri adım atmıyor; birilerini kastederek, "Açıklarım, siyaset ve ticaret hayatları biter" gibi sözler söyledi.
Ne Acar, ne de Taşçı, yine durduğu yerdeydi. Delegeleri gezmeye başladılar..
Önceleri atak değillerdi ama baktılar ki; "Çetinkaya genel merkezin adayı sözü' iki kişi ile sınırlı, çıktılar yola..
Altın vuruşu İshak Taşçı yaptı...
Gazetelerde çıkan ilanıyla 'AK Parti İl Başkan adayı' ibaresini de koyup, "Büyük düşün Samsun" dedi.
Mustafa Acar ise farklı bir şey söyledi. Hoşuma da gitti aslında..
"Ben halen il yönetim kurulu üyesiyim dedi"..
Yani bir bakıma şunu söyledi. Siz nerede ne için görev yapıyorsanız ben de oradayım.
Şimdi AK Parti'de son tango şu durumda. Görünen 3 aday var. 24 Temmuz'a doğru adım adım gidiyorlar.
Bini herkes kabul etmiş görünüyor. Başbakan da kimseye dur demedi. Genel merkezden arada sırada çıkan iki ses de 'artık sessiz'
Sahne denildiğinde 'Son tangoyu sandıkta kim yapar' ve izleyenleri 'kim zaferle selamlar' onu göreceğiz..
Aksiyon olan artık Acar ve Taşçı'dır. Reaksiyon ise Çetinkaya'dır..
Yani işler tersine döndü..
************************************
CHP ile devam edelim...
CHP'de o çıkar bu çıkmaz, şu aday olur derken, olmazlar yerine olurlar sahnedeki yerini aldı.
Mehmet Atalay ve Kemal Zeybek..
Diğer isimler 'adaylık açıklaması yapmadı' henüz..
İkisi de bilinen bir isim. İkisi de ipi göğüsleyecek kadar yakın.
CHP'nin il kongresinde son tangoyu bu iki isim yapar. Sahne denildiğinde seyircileri birlikte selamlarlar..
Sandık açıldığında ise 'gizli pazarlıklar, üst kurul delegelikleri, yönetime verilecek adaylar konusu' oya dönüşürse, CHP'ye yazık olur..
Çünkü bölünerek çıkar bu seçimden.. Ama birlik ve beraberlik sağlanırsa, delegenin oyuna müdahale edilmezse, "Birleşerek çıkar"..
Darılan kırılan olur ama CHP kazanır. Ne milletvekilleri, ne diğer aktörler, müdahil olmamalı..
Neyin pazarlığı yapılıyor ki.. Sandıkta ezilen bir CHP kimin işine yarar..
Hem Atalay, hem de Zeybek'e çağrım var..
'Pazarlık varsa çekilin, yapanları da teşhir edin'..
************************************
MHP'ye yazık oluyor; devam..
MHP'de Samsun il kongresi tamamlandı. İl Başkan adayı Recep Güleroğlu, ziyaretime geldiğinde "5 oyla ya kazanırsınız, ya da kaybedersiniz" demiştim..
Güleroğlu, evet çok yakınız demişti ama beraberindekilerin çoğu katılmamıştı görüşüme..
İl Başkanı Şaban Kılıç, geldiğinde de, yanında bulunan biraz yaşlı bir ülküdaşı, "Güleroğlu 190 oydan fazla alamaz, demişti"..
Kendilerinin de 100 fark atacağını söylüyordu. Güleroğlu'na söylediğimi söyledim; 5 oy fark. Artı ya da eksi..
Seçim sonrası yanına gelirim dedi ama gelmedi.
Seçimin iptal edilmesi için başvuruda bulunulduğunu öğrenince, yazık olur MHP'ye dedim..
Kim kazanırsa kazansın, çok iyi bir seçim oldu. Diğer siyasi partilere örnek olacak kadar demokratik..
Çok iyi bir kongre süreci izlediler ama 'Son tango'da, kaybeden taraf hata yaptı.
Bana göre MHP'nin tarihine 'kara bir leke düşürdüler'..
Neden mi;
Çünkü eski il yönetimi nasıl olur da, bu kadar üye olmayan kişinin delege olmasını göremez..
Bu kadar mı başı boştu, delege seçimleri..
Bir İlçe başkanın bile üye olmadığı iddia ediliyor..
Yazık gerçekten yazık.. Meğer çürümüş bir sistem varmış ta, kimsenin haberi yokmuş..
Yeniden seçim olsun bu kez Kılıç, 100 fark atar kanaatindeyim....
Çünkü delege 'hür iradesinin sekteye uğramasına tepki verir'..
Bakın görün, hem CHP'de, hem de AK Parti kongrelerinde benzerleri yaşanacak..
Pazarlıklar ve diretmeler, tepki verecek..
Delege oyuna sahip çıkacak..
Tüm adaylar, vekiller ve diğer aktörler 'Son tangoyu kendilerinin' yaptığı sanıyor ama 'asıl tangoyu delegeler yapıyor' kimse farkında değil....
Umarım öyle de devam edecek..