Kardeş şehir Almanya'nın Kiel şehrinde Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, “Belediye Yönetimlerine Halk Katılmalı mıdır?" konulu Uluslararası Şehir Forumu’nda bir konuşma yaptı.
Konu ilginç ama Yılmaz'ın söyledikleri daha da ilginç..
Önce toplantıyla ilgili detaylar verelim..
12 ülkeden 21 şehrin temsilcileri katıldı. Konu; Yerel yönetimlerin demokratikleşmesi.. Halkın belediye yönetiminde etkileri ve katılımı..
Tam Samsunluk bir konu..
Ne de olsa Samsun'da 'halk ne derse o oluyor'. Özellikle Başkan Yılmaz, halka danışmadan hiç bir şey yapmaz!..
Bu kentte ben yaptım oldu zihniyeti asla görülmemiştir..
Halk onaylamış, hayata geçirilmiştir. Halk istemezse asla taş yerinden oynamaz..
Böyle değil mi?..
Önce Yılmaz'ın Kiel'de anlattıklarına göz atalım..
*Yerel demokrasi, demokratik değerlerin yerel yönetimler için geçerli kılınmasını ve halkın karar süreçlerine doğrudan ya da temsilcileri aracılığı ile katılımını sağlar.
*Yerel demokrasi halkı doğrudan etkileyen, günlük hayatını önemli ölçüde belirleyen gerçek ve somut sorunların gündemi belirler.
BUNA DİKKAT...
*Yerel yönetimler; tartışılıp karara bağlananların, uygulamaya konulduğu küçük ölçekli bir dünyadır.
BU DA İLGİNÇ
*Yerel yönetimlerin daha fazla demokratikleşmesi için halkın yönetime katılması şart..
YILMAZ'IN 4 DE ANA BAŞLIĞI VAR.. O DA İLGİNÇ..
Yerel demokrasiyi önemli şekilde destekleyecek dört ana başlığın mutlaka hayata geçirilmesi gerekir, diyor Yılmaz...
1) Yerel yönetim süreçlerine halkın katılımının sağlanması
2) Karar alma ve alınan kararları yürütebilme yetkisi
3 )Yetki ve kaynak sahibi olma
DÖRDÜNCÜ MADDE TAM BİZDEKİ GİBİ..
4) Yönetim şeffaflığı.
Varlık nedeni topluma hizmet etmek olan yerel yönetimlerin planları, programları ve uygulama kararları üzerinde yerel halkın bilgi edinme hakkı olması gerekir..
Aynen bizdeki gibi.. Samsun halkı her şeyi önceden bilir..
BİR DE İKİ YÖNLÜ DURUM VAR..
Bu hakkın kullanılabilmesi için, yerel otoriteler ile halk arasındaki iletişim kanallarının iki yönlü olarak aktif olması gerekir..
ORTAK AKIL SAMSUN'UN VAZGEÇİLMEZİ..
Yılmaz, konuşmasının sonunu şöyle bağlıyor.
"Yerel demokrasinin geliştirilmesinde en önemli ölçüt, yerel halkın yerel nitelikteki kararların oluşumuna yaptığı katkı derecesidir. Bu katkı ne kadar fazla ise yerel demokrasinin o oranda gelişmiş olduğu söylenebilir.
AYNEN SAMSUN'U ANLATMIŞ..
Tüm bunların yanı sıra Başkan Yılmaz son ve bitirici vuruşu yapıyor; Bunun yanı sıra ‘ortak akıl’ alanı oluşturularak kentsel öncelikler ve çözümler daha kolay belirlenecektir.
Tebrik ediyorum Başkan Yılmaz'ı..
Samsun'da zaten işler böyle yürüyor..
Saathane Meydanı yapılırken, halka ve oradaki esnafa danışıldı. Tarihi dokular, ticarete dokunulmadı. Kimse mağdur olmadı ortak akıl, oluştu. Mahkeme filan olmaz Samsun'da. Halk kendi kararını kendi verir.
Aynı uygulama Raylı Sistemde de oldu. Halk istedi ve raylı sistem nedeniyle minibüsler kente sokulmadı. Hatta spor olsun diye Raylı sisteme yakın oturmayanlar sabah ve akşam spor yapmak için yürüyor.
İlçelerdeki vatandaşlar da 'kente tek araçla gelmemek için' can atıyor zaten.. Samsun halkı olarak biz in bin yapmayı severiz..
Canik Bölgesi'ndeki viyadük'e de halk referandumuyla karar verdik zaten. Büyük Cami'nin önüne yapılan alt geçitte engelliler için giriş olup, çıkış olmamasına da 'engelliler ne gerek var, geri döner çıkarız' demişti..
Hatta hepsini bir yana bırakın, Samsun'a Başkan Yılmaz mobil santrali davet ederken, halkına sordu, onay aldı ve okey olur dedi.
O dönem sokaklarda yürüyen, eylem yapan, hatta santralin önünde biber gazı yiyen çocuklar kadınlar da orada piknik yapıyordu aslında.
Biber gazı da kenelerle mücadele için sıkılmıştı..
Samsun'da halk karar verir, Başkan Yılmaz uygular..
Yılmaz modeli tam Kiel için, hayırlı olsun..
Mutlu Samsun halkından kardeş Kiel'e selamlar...