Ankara’daki patlamada yaşamını yitirenlerin içerisinde, Üniversite öğrencileri vardı, işçiler vardı, Öğretmenler vardı, siyasetçiler vardı, barış isteyen insanlarımız vardı.
Bu insanların içerisinde çocuklarımız, babalarımız, kardeşlerimiz, komşularımız, hayatlarını kaybettiler.
Hepsine rahmet diliyorum, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.
* * *
Suriye’den, Irak’tan, Afganistan’dan, savaştan kaçtıklarını söyleyen ve ülkemize mülteci olarak gelen bu insanların kim olduklarını bilmiyoruz.
Ortadoğu’nun bataklığından gelen ve beyanları esas alınarak yurda kabul edilen bu insanların araştırılmaları gerekmiyor muydu?
Kim olduklarını araştıramadığımız bu insanların, terör örgütü mensubu olup olmadıklarının öğrenilmesi gerçekleşinceye kadar kamplarda tutulmaları güvenlik açısından şart değil miydi? * * *
Ülkemizdeki gerginlik ve seçim öncesi gerilimi de dikkate alırsak, On binlerce insana, Ankara gar’ın önünde barış mitingi için toplanabilirsiniz diyen yetkililerin, orada toplanan bu insanların güvenliklerini sağlayabilmeleri gerekmiyor muydu?
* * *
Bu saldırının nereden kaynaklandığı, nasıl yapıldığı, arkasında hangi güçlerin olduğu ortaya çıkarılmalıdır.
Bu sadece saldırılarda yakınlarını kaybedenlerin talebi değildir, hepimizin talebidir.
* * *
Ülkeyi yönettiğini sananların, demokratik taleplerini dillendirmek için alanlara çıkanların güvenliklerinin sağlanmasındaki zaaflar sorgulanmalıdır, sorgulanması gerekmektedir.
* * *
Siyasi parti liderlerinin ve devlet erkânın, gittikleri her yere, onlarca korumalarla gittiklerini biliyoruz.
Bu zatı muhteremlerin bulundukları yere gelmek isteyen yurttaşlarımızı didik didik ararken, on binlerce insanın geldiği, Ankara garının giriş çıkışlarında arama yapmıyorsanız, 10 Ekim sabahı yaşamını yitirenlerin yakınlarına bunu nasıl anlatmayı düşünüyorsunuz?
* * *
10 Ekim Cumartesi günü, Samsun’da bile Çiftlik AK Bank önünde, basın açıklaması için toplananlara, bir provokatörün küfür ederek geçmesi anında yaşanabilecek olan olumsuzluklar, alınan güvenlik önlemleri ile değil, basın açıklamasına katılanların akıllı davranmaları sayesinde savuşturulmuştur.
Elini kolunu sallayarak, oradan olay çıkartmak için geçtiği anlaşılan bu provokatöre, müdahale edeceğine, basın açıklaması yapanları engellemeye çalışan sivil memurların o provokatörü ne yaptıklarını da merak ediyorum.
Bu işin seni beni yok, insanlarımız ölüyor ve kimin kimi öldürdüğünü bilemiyoruz. Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değildir.
* * *
Ülkeyi yönetenler, bu olayların sorumlularını bulmalıdırlar, bulamadıkları taktirde kendileri bu sorumluluğun altında kalacaklardır.