Bu ülkede kimin önemli, kimin değerli ve kimin de hem değerli hem de önemli olduğunu anlamış değiliz.
Bu mekanizmayı kim kurduysa hiç de adil olmayan bir mekanizma kurduğunu söyleyebiliriz.
***
Toplumun büyük çoğunluğu emeğini satarak geçimini sağlamanın çabasında.
Bu insanların devlet veya özel sektörde çalışmasının ne önemi olabilir ki diye düşünürken, devlet sektöründe çalışmanın özel sektörde çalışmaya göre biraz daha güvenli olduğunu gördük.
***
Devlet, Sosyal güvenlik sistemi ile bu insanların yaşlılıklarında rahat yaşamasını sağlayacak önlemleri almış, ama aynı yasa özel sektörde çalışanlar için bu kadar düzenli çalıştırılmıyor.
Bu durumda toplumda rahatsızlık yaratıyor.
***
Özel sektörde çalışanın gözü devletten bir iş kapmak durumuna gelmiş.
Toplumda bu meselenin konuşulması ve çözülmesi gerekiyor.
Devlet haftada 40 saat çalıştırılabilir demesine rağmen özel sektör kendine göre bir mesai anlayışını oturtmuş.
Bu konuda kimseyi de dinlemiyor.
***
Devlet herkesin emekliliğinde rahat edebileceği ücreti alacak kadar prim ödemesini önermesine rağmen, bazı adaletsiz ücret anlayışı bu kuralıda işlemez duruma getirmiş durumda.
Bir dönem Milletvekilliği yapan insanlara sağladığınız olanağın çok az bir kısmını diğer çalışanlara da sağlamak devletin asli görevi değil mi?
***
Memuriyette veya iş hayatımız da emeğimizin karşılığını adil düzenlenmiş bir sisteme göre değerlendirmek gerekmiyor mu?
Çalışanlar ile ilgili gerçekten adil olması gereken bu durumu, devletin kararlılığı ile sağlamak gerekiyor.
***
Şimdi emekli maaşları arasındaki farklılığın konuşulduğu bu günlerde bir emekli olarak bende düşünüyorum, birisine 2500 TL, birisine 1200 TL, bir diğerine 950 TL. Emekli maaşı belirlenmiş.
Emekli maaşlarındaki bu uçurumun ödedikleri prim nedeni olduğunu söylemek yetmiyor.
***
İnsanlar emeklerini satıyorlar ve karşılığında bir ücret alıyorlar, onların emeklerinden başka satacakları bir şeyleri yok ki.
Kimin emeğinin daha önemli olduğu konusunda ki, bu mali taksimatı kim yapıyor Allah aşkına?
Bunun kriterleri nedir? Bu kararı nasıl veriyorlar?
***
Demokratik bir ülkede, çalışanlar ve emekliler bu adaletsizliği sorgulamakta haksızlar mı?
Bu ne idüğü belirsiz taksimattaki adaletsizliği kime şikâyet edeceğiz?
Emeğini satanlardan birisine yılsonunda %4,5 zam yapıp, bunun yıllık enflasyonu karşılamadığını bile iddia edemiyorsunuz, bunu anlamak mümkün müdür?
***
Kimin, daha mutlu yaşaması gerektiğine,
Kimin, daha sağlıklı yaşaması gerektiğine,
Kimlerin, daha iyi beslenmesi gerektiğine karar verenlerin biraz dikkatli ve adil olması gerekmiyor mu?
***
Bu emekliler, bu çalışanlar, bu adaletsizliği, ne kendileri, ne sendikaları ve nede siyasi partileri aracılığı ile çözemiyorlarsa, toplumda demokrasi tartışılır duruma gelir.
***
Bu adaletsizlikler toplumsal barışı da zedelemektedir.
Bizim gönlümüz toplumsal barışın bozulmasına razı olmaz.
“Biri yer biri bakar, kıyamet işte o zaman kopar “diye bir atasözümüz var aklımda kalan. Atalarımız ne güzel demişler değil mi?