Erken seçim kararı çıktı.
Siyasi yaşamımız hiçbir seçimde bu kadar ciddi değişikliklerle karşı karşıya kalmamıştı.
Cumhurbaşkanını seçeceğiz, başkanlık sistemi ile yönetileceğiz.
Ben üniversitede okurkenden bu yana siyasetle ilgilenen bir yurttaşım.
Parlamenter demokrasi, bir partinin mutlaka tek başına iktidar olması ile sağlıklı çalışır lafını siyasetçilerden çok dinledim.
Oysa demokrasinin en önemli evrensel değeri onun uzlaşma sistemi olduğudur.
Aynı şeyleri düşünmeyen insanlar bir arada yaşayacak, birbirleri ile mücadele edecek ve bu mücadeleyi kafa göz yarmadan yapacak.
Koalisyonlar parlamenter sistemde istikrarı bozuyor dendi.
Halk Adnan Menderesten sonra çok kısa dönemler dışında tek partiyi iktidar yaptı.
Ama siyasilerin istikrar ile ilgili şikayetleri bitmedi.
Şimdi 16 senedir tek başına iktidar olan AKP hükümetleri TBMM’den istediği kanunu çıkartacak çoğunluğa sahipti.
Şimdi Cumhurbaşkanlığı sistemi ile işleri daha kolay halledeceklerini söylüyorlar.
Son sözü halk sandıkta söyleyecek.
Bu arada siyasetimizin en önemli eksiğinin kadınlarımızın yeterinde TBMM’de olamayışlarıdır diye düşünüyorum.
Annelerimiz, kızlarımız,eşlerimiz,kız kardeşlerimiz ve tüm kadınlarımıza, Seçme ve seçilme hakkı verildi diye seviniyoruz.
Bu hakkı gelişmişliğin bir unsuru gibi gösteriyoruz.
Ancak, hala parlamentodaki kadın sayısı yüreklerimizi burkuyor, siyasetle ilgilenen kadın sayısının azlığı bizi düşündürtüyor.
Bizim halkımızın en doğru kararı vereceğini biliyorum.
Başkanlık sistemi ile ilgili korkuların başında, Acaba Orta doğunun krallıkları gibi olur muyuz korkusunun yaşandığını sanıyorum siyasetçilerimizde duyuyorlardır.
Bu Başkanlık sisteminde TBMM’de daha çok kadının olması sistemin işleyişini daha sağlıklı yapacaktır.
Demokrasi, bir hakkın alınması ile değil, o hakkın kullanılabilirliğidir.
Siyasi partiler ve onlara oy veren yurttaşlarımız birbirlerinin düşmanları falan değiller.
Birbirlerinin siyasi rakipleridir.
Demokrasinin evrensel değerleri öyle diyor.