Galiba sana yol göründü, herhalde gidicisin.
Vallahi sana güle güle, ben senin gidişine üzülmüyorum.
Sana müdahale etmeyi planlayan aktörlerin, Suriye’de yaşayan garibanlara çektireceği çilelere üzülüyorum.
* * *
Keşke, Nazımın “Ben babamdan ileri, doğacak çocuğumdan geriyim “ dizelerini okusaydın.
Keşke babanın ölümünden sonra, Suriye halkını, demokrasi ile tanıştırıp, Suriye’de Aydınlanma devrimlerinin öncülüğünü yapsaydın.
Belki halkının ahını almaz, siyasi literatüre, demokrasi uğruna saltanatı bırakan ilk Arap demokratı olarak geçerdin.
* * *
Esat Efendi,
Senin yakın dostlarından kazık yediğini biliyorum.
Ne yapalım siyaset böyle, kapitalizmin vahşiliği böyle, her şey çıkar üzerine programlanmış.
* * *
Yayılmacılığın güdümündeki, küresel aktörler, Arap baharı diye bir şey çıkarttığında, bu işin ucunun sana da dokunacağını, sıranın sana da geleceğini hiç aklına getirmedin mi?
Büyük Orta Doğu Projesini hiç değerlendirmedin mi?
* * *
Yanı başında 910 kilometre hududu olan komşu ülkenin tarihini hiç okuma zahmetinde bulunmadın mı?
Mustafa Kemalin Atatürk’ün, Osmanlının külünden yarattığı Çağdaş Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş mücadelesini hiç okumadın mı?
* * *
Gerçi demokrasi ile yönetilen birçok ülkede senin gibi hanedanlar var ama ne yapalım, bu işler böyle yürüyor.
Ama yine de bu numaraları öğrenmen gerekiyordu.
* * *
Şimdi ne yapayım diye düşünüyorsan, senin yapacağın pek fazla bir şey yok gibime geliyor.
Halkını özgürlüklerle ve demokrasi ile tanıştırma fırsatını kaçırdın.
Allah sana kolaylık versin, senin yerinde olmak istemezdim.
* * *
Sen bizim Başbakanımız Tayip beyi nasıl kızdırdın da kendine düşman ettin.
Sende hiç akıl yok mu?
* * *
Belki haklı yanların var ama senin muhaliflerini destekleyen yayılmacı güçleri de tanıman gerekiyordu.
Seninde, seninle savaşan muhalif Suriyelilerinde canı cehenneme.
Suriye’de yaşayan mazlum Suriyeli kadınlara, çocuklara, bir şeyden haberi olmayan mazlum Suriyelilere acıyorum...