Demokrasinin en önemli evrensel özelliği, dayanışma içerisinde olmayı ve örgütlü olmayı önermektedir.
Yaşamı güzelleştiren değerler var, yaşamı önemli kılan değerler var, yaşamı çekilir hale getiren şeyler var, bunların en önemli olanı dayanışmadır, örgütlü olmaktır, güçlerin ve düşüncelerin birleştirilebilmesidir.
* * *
Gerek siyasette, gerek günlük yaşantımızda, gerek iş hayatında ve gerekse yaşamın diğer alanlarında, kısaca her yerde ve her şartta, her aşamada başarı, güçlerin birleştirilebilmiş olmasında ve toplumun örgütlü olmasında gizlidir.
Bu durum, örgütlenme denen şeyi önemli hale getiren bir durumdur.
* * *
Dayanışma içerisinde yaşamak, toplumları her zaman avantajlı duruma getirmektedir.
Bu da örgütlenmesini tamamlamış toplumlara özgü bir durumdur.
* * *
Aile içerisinde, anne, baba ve kardeşler arasında oluşturulan dayanışma ailenin güçlü olmasını sağlayacak bir örgütlenme biçimidir.
Güçlü aileler sağlıklı toplumların alt yapısıdır.
* * *
Projeye dayalı siyasetin sürdürülebilir olması, dayanışmaya ve örgütlü olmaya bağlıdır.
* * *
Ülke olarak, geleneklerimizi, örf ve adetlerimizi ve diğer değerlerimizi, ortak alan olarak kullanırsak, bu değerlerin sadece bize değil, toplumun tamamına ait değerler olduğunu savunursak, siyasetimizi de bir yörüngeye oturtmuş oluruz.
Yani her kes kendi değerleri etrafında özgürce örgütlenebilmelidir.
Bu demokrasi denen düzenin en önemli evrensel anlayışıdır.
* * *
Örgütlülük meselesi, çok partili demokrasiye adım attığımız günden bu yana devam eden en temel eksiğimizdir.
Bu durum yurttaşlarımızın, siyasetçilerimizin, “ devlet bağımlılık “ hastalığına yakalanma sebebinin kaynağıdır.
Devlet, yurttaşlarından soyutlandırılmış, bir tür kutsal hale getirilmiş örgüt olarak algılanmaktadır.
Oysa devlet, toplumun, özellikle örgütlü toplumun, en üst örgütlenme şeklidir.
* * *
Tekelci bir anlayışa itibar etmemek, ortaya konulacak başka önerilere açık olmayı geliştirir.
Bu, toplumsal barışın gelişmesi içinde önemli bir durumdur.