Üzülerek söylüyorum, halkımız siyasette adil davranmıyor.
Sola ve Sosyal demokratlara, üvey evlat muamelesi yaparken, sağ siyasetçilerin kusurlarını görmezden gelebiliyor ve bunu hep yapıyor.
Bu siyasette tekelleşmeye giden yoldur.
* * *
Bu durumun, ülkemiz siyasi yelpazesinde yer alan, sağ siyasetçileri söz dinlemez yapıyor.Halkımızın, siyasi partilerin ülke sorunlarına önerdiği çözümleri inceleyerek karar vermesini, ülkemizin ve demokrasimizin geleceği açısından ve siyasetteki tekeleşme açısında önemli buluyorum.
Bir siyasi partiye takılıp, her 4 yılda bir onay vererek seçim yapmak, siyasetteki üretkenliği yok etmektedir ve siyaseti tekelleştirmektedir.
* * *
Hatırlarsınız, rahmetli Erdal beyin SHP’sinden doğulu sekiz kişi, Milletvekili aday gösterilmiş ve bu adaylar Milletvekili seçilmişlerdi.
Bu Milletvekillerinden birisi, TBMM’de yemin ederlerken, Kürtçe yemin etmeye ayak kalkmıştı.O bir yanlıştı, ama telafisi mümkün olan bir yanlıştı.
Aman yarabbi yer yerinden oynamıştı.
Oysa Erdal Bey o yıllarda, sorunların şiddet kullanılarak çözülemeyeceğini, meşru zeminlerde siyaset yaparak sorunlara çözüm aranması gerektiğini görmüş ve bu insanları parlamentoya o yüzden taşımıştı.
O milletvekillerinin tespiti işinde, bir sır perdesi, söz konusu da değildi.
O gün küplere binen halkımızdan, bu gün çıt çıkmaması, siyasetin iyice tekelleştirildiğinin göstergesidir.
* * *
Sayın Murat Karayalçın’ın genel başkanlığını yaptığı Sosyal Demokrat Halkçı Partisi 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde, seçim ittifakını gündeme getirmişti.
Galiba beş parti, seçim işbirliği yapmıştı.SHP’nin seçim ittifakı yaptığı bu partiler arasında, DEHAP’da vardı.Oysa seçim ittifakı, demokrasinin evrensel değerlerinin içerisinde yer alan bir şeydi, buna rağmen, bu yakınlaşmaya halkımız, o gün prim vermedi.
Bu gün barış sürecini sürdürmeye çalışanlar, o yıllarda bu barış arayışının yapıldığını bilmeliler ve o yıllarda bu arayışa imza atanları, bu gün barış karşıtı olarak gösterme haksızlığını yapmamalıdırlar. Seçim ittifakı, siyasetteki tekeleşmenin önlenmesi için bir tedbirdir.Bu ittifaka oy vermek, PKK’ya oy vermek demektir diye yer yerinden oynamıştı o yıllarda.Halkımızın o günkü titizliğini ve bu günkü hoşgörüsünü anlamaya çalışıyorum.
* * *
O günkü seçim ittifakına gösterilen tepkiler ile bu günkü barış sürecine gösterilen tepkileri karşılaştırırsak, O gün bu çalışmaları yapan, siyasal barışı sağlamaya çalışan, Karayalçın’a ve onun SHP’sine ne kadar haksızlık yapıldığını anlıyoruz.
* * *
O yerel seçimlerde Sayın Karayalçın’ın yaptığı, batı demokrasilerinde sıkça görülen bir yatay geçişti. Siyasi partilerin birbirlerinin rakibi olduğunu, birbirlerinin düşmanı olmadığının gösterilmesi işi idi.
* * *
Bu gün yapılmak istenen barış girişimlerini o yıllarda, siyasi geleceklerini hiç düşünmeden gerçekleştiren Karayalçın’ı ve İnönü’yü minnetle ve saygı ile anıyorum.
* * *
Hiç unutmuyorum,2004 yılında Sayın Metin Burma Atakum belediye başkan adayı idi, bu ittifak yüzünden seçim kaybetmişti.Seçim günü akşamı, Metin Burmaya oy vermek PKK’ya oy vermektir diye bildiriler dağıtılmıştı.
Camilerde namaza giden yurttaşlarımızın ayakkabılarının içerisine, Metin Burmaya oy vermek PKK’ya oy vermek yazılı kâğıtlar sokulmuştu. Ama olsun, İnönüler, Karayalçınlar, Burmalar o yıllarda belki seçim kaybettiler ama siyasetimize yatay geçişin nasıl yapılabileceğini öğrettiler. Teşekkürler Sayın İnönü nur içerisinde yat, teşekkürler Sayın Karayalçın…