Siyasilerimizin ve özellikle siyasi iktidar sözcülerinin siyaseti, ağız dalaşı haline getirmedeki başarılarını, üzülerek ve hayretle izliyoruz.
Böyle bir başarıyı ben şahsen istemiyorum.
***
Kavga sebebi sayılan, Zam istemek suç, grev yapmak suç, karnım aç demek suç, peki bunları dinlememek, bunlara çözüm bulmamak suç değil mi?
***
Ülkemizde sanki tehlikeli bir kargaşanın fitili ateşleniyor ve toplum yavaş yavaş ikiye bölünmeye çalışılıyor.
Özgürlük ve ileri demokrasi vaatleri, toplumun büyük bir kesimince, hala kuşku ile karşılanıyor.
Ve işin en tehlikeli yanı, siyasiler ve özellikle siyasi iktidar, yaklaşan bu tehlikenin farkına varamıyor.
***
Kavga, sadece yumruklaşarak, sopalar kullanılarak, küfürleşerek ve sokak ağzı ile yapılmaz ki, bunlar kavganın ilkel halidir.
Üzülerek söylemek durumundayız, topluma kavga etmenin en kötü örneklerini de siyasiler ve siyasi iktidar vermektedir.
***
Kavgayı seviyeli bir tartışma haline sokmak lazımdır.
Tartışma kültürümüzün gelişmesi lazımdır, siyasiler ve özellikle devleti yönetenler her aklına geleni mikrofon başında konuşmamalıdır.
Özellikle siyasette kavganın da yazılı olmayan kuralları olmalıdır.
Yoksa kavgalarımızı, çekilebilir ve anlaşılabilir bir tartışma haline sokmak mümkün olmaz.
***
Eşinden ayrılan bir ünlü hanımefendiye, gazeteciler neden ayrıldıklarını soruyor.
Ünlü diyor ki;
“Kavga etmeyi beceremedik de ondan…”ayrıldık.
Bu cevabı iyice değerlendirdikten sonra, gerçekten kavga etmeyi de becerebilmek gerekiyor diye düşündüm.
***
Toplumun gözleri önünde, Ülkeyi yönetenler ve siyasiler bile kavga etmeyi beceremiyorlar, ağızlarına gelen her şeyi söylemeyi marifet sayıyorlar.
Muhafazakârlıktaki yaygınlaşma gibi, Sokak ağzıyla kavganın ve külhanbeyliğin pirim yaptığı bir yaşamın yaygınlaştığını da endişe ile izliyoruz.
***
Memurlarımızın ve emeklilerimizin, yılbaşında almaları gereken maaş artışları meselesi hakem heyetine kalmıştı.
Hakem heyeti, bu işlerin çözümündeki son noktadır.
Hakem heyetinde kimler var diye yaptığımız yüzeysel bir araştırmada,
Hükümetin atadığı “7” kişi,
Bağımsız olduğu söylenen “4” kişi,
Memurların ve sendikaları temsil eden “0” kişi bulunmaktadır.
Bu yapıdaki bir kurumun, emir komuta ile çalışmayacağını söyleyebilirmisiniz?
***
Bu heyet, Hükümet ile memur sendikaları ve emekliler arasında anlaşmazlık olduğunda devreye giren bir kuruluştur.
Yapısından, bu kurulun ne kadar adil olabileceği anlaşılmaktadır.
Bu kurulun kararlarına itiraz hakkı yoktur.
Bu heyet sayesinde toplu sözleşmeler, siyasi erkin isteği doğrultuda sonuca bağlanmaktadır.
Bu demokrasi nelere kadir değil mi?
***
Bu hakem heyeti kararları, bana bir fıkrayı hatırlattı.
“İki kurt ve bir kuzu, öğlen yemeğinde buluşmuşlar ve ne yiyelim diye düşünürlerken, kurtlardan birisi, bu kararı oylama yaparak alalım demiş.”
Ne kadar adil bir oylama olur değil mi?
Bu oylama, Memurların maaşlarında son sözü söyleyecek hakem heyetinin oylamasına benzemiyor mu?
***
Ağız tadı ile kavga etmeyi, yani tartışmayı öğrenirsek, siyasetteki kavgalar, aile içerisindeki kavgalar ve sokak kavgaları belki bitmeyecektir.
Ama kavgalarımızın nitelikli hale geleceği muhakkaktır.
O zaman bu toplum, düzeyli tartışma dönemini yaşamaya başlayacak ve ağız tadı ile kavga etmeyi öğrenecektir.
Düzeyli tartışmalar acaba siyasilerimizi ve bizleri sıkar mı ne dersiniz?