Keşke siyasi partilerimizin tepe yönetimlerinde, profesyonelce bir oligarşi oluşturulamasaydı.
Keşke siyasi partilerimizde, parti üyelerinin, tepe yönetimlerini denetleyebileceği bir düzen kurulabilseydi.
Keşke siyasi partilerimizde, demokrat olmayanlar, katılımcı olmayanlar bu kadar kolay yer bulamasalardı.
Keşke partilerimizde parti içi demokrasi işleseydi.
* * *
Keşke siyasi partilerimizde,
-Ne kadar yardım alındığı,
-Gelirlerin nereden geldiği,
-Bu gelirlerin nereye ve neden harcandığını sormak suç olmasaydı.
* * *
Keşke partililerin ve halkın figüran olarak kullanılmasına karşı çıkılabilseydi.
Keşke adayları genel merkezler belirlemeseydi.
Keşke her şey üyelerin katılımı ile ve seçimle olabilseydi.
Keşke bayilik sistemi gibi delegelik sistemi olmasaydı ve temsili demokrasi doğru anlaşılsaydı.
Keşke başkaldırı kültürümüzde biraz gelişseydi.
Keşke her şeyi yukarıdan öğrenme tembelliğimiz olmasaydı.
Keşke ne yaparsa parti meclisi yapar anlayışımız bu kadar gelişmeseydi.
* * *
Keşke bireyler önemli sayılabilseydi.
Keşke kimse ulufe düzeninden Pay aldığı için susmasaydı.
Keşke siyasette her kesin önü açık olsaydı.
* * *
Keşke sağlıkta ne yapmalı, eğitimde fırsat eşitliği nasıl sağlanmalı tartışılabilseydi.
Keşke küçücük tartışmalar yüzünden kocaman projeler görmezden gelinmeseydi.
Keşke tek umudumuz genel başkanlar olmasaydı, sorumluluk tabana yayılabilseydi.
Keşke ülkemizin sorunlarını doğru okuyabilseydik.
Keşke dinimizi siyasete alet ettirmemeyi becerebilseydik.
Keşke eşitlik anlayışı ciddiye alınabilseydi.
Keşke başaramayanlar, ayrılma erdemini gösterebilselerdi.
Keşke yoksulluk ve işsizlik yok edilebilseydi.
Keşke baba yadigârı saydığımız devlet malları bu kadar kolay satılmasaydı.
Keşke yolsuzluklara engel olabilseydik.
Keşke demokrasiyi doğru kavrayabilseydik.
Keşke…