Hırçınlık, öfke ve kavga, aile yaşamımızı, sosyal yaşamımızı, iş hayatımızı ve siyasi yaşamımızı, çekilmez hale getirmektedir.
Böyle bir yaşam biçimine prim verme yanlışını, zaman zaman hepimiz yapıyoruz.
Demokrasinin öfke ve kavganın tuzağına düşürülmesine çoğumuz yardım ediyoruz. * * *
Hırçın, kavga eden, birbirleri ile düşman olmuş, siyaseten kutuplaşmış bir toplum olma yolunda hızla ilerliyoruz.
Bu kutuplaşmanın hiç kimseye bir yararı olmayacaktır.
Sadece birbirine düşman olmuş insanlar haline geleceğiz.
Bu durum, bu ülkeyi seven herkesi kaygılandırmaktadır.
* * *
Bu ülkede yaşayan insanların önemli bir bölümü, bundan önce, hırçın ve öfkeli siyaset yapmanın bedelini ödediler.
Bu konuda onlarca, yüzlerce örnek önümüzde dururken, hepimiz ama hepimiz, birbirimize karşı hırçınlık yapmaktan, birbirimize öfkelenmekten, demokrasiyi kavganın ve öfkenin tuzağına düşürmekten kaçınmıyoruz.
Böyle giderse, demokrasi için harcadığımız bunca yıllık emeklerimize yazık olacak.
* * *
Demokratik toplumlarda farklı düşünceler, birbirlerini tehlike olarak göstermeye başlamışlarsa bir yerde arıza var demektir.
Bu arıza mutlaka, demokrasi kültürümüzün içerisinde onarılmalıdır.
Bu arızanın, demokratik olmayan yollarla onarılması akıllara bile getirilmemelidir.
* * *
Demokratik toplumlarda haklar tepeden gelmez.
Demokratik haklar lütuf olarak sunulamaz.
Elde ettiğimiz hakların hepsi, mücadele edilerek ve bedel ödeyerek kazanılmış haklardır.
Bu kazanılmış hakları, bu mücadeleyi vermiş insanların ellerinden almak öğle kolay değildir.
* * *
İtişip kakışma siyaseti, toplumun önemli bir bölümünü yoruyor.
Demokrasinin araçlarını, hala kullanmayı öğrenemediğimiz anlaşılıyor.
Meydanlarda ve sokaklarda verilen her tepkiden nefret ediyor ve bu nedenle demokrasiyi inşa edemiyoruz.
* * *
Birbirlerini düşman gibi gören guruplara ayrılmış bir ülkeye ne turist gelir ve nede yatırım için yabancı sermaye gelir.
Bu durumda demokrasinin, öfkenin ve cehaletin tuzağına düşmek üzere olduğunu söyleyebiliriz.
* * *
Gelişmiş batı demokrasilerinde, farklı siyasi görüşteki insanlar bir arada kavga etmeden yaşabilirken,bizde farklı düşünenler birbirlerini neden düşman gibi görürler onu anlamaya çalışıyorum.
Ülkemiz insanının damağına, demokrasinin tadının bulaşmış olduğunu sanıyoruz.
Halkın duyarlılığının, demokrasiyi, öfkenin tuzağına düşürmeyeceğine inanmak istiyoruz.