Siyasetin en önemli kurumlarından birisi de Siyasi partilerimizdir.
Demokrasinin tabana yayılmasında en önemli görevde siyasi partilerimizindir.
Demokrasinin tabana yayılması konusunda siyasi partiler bu sorumluluklarını yerine tam olarak getiremiyorlar.
* * *
Yerel seçimlere bir buçuk ay kaldı.
Demokrasinin en önemli iki enstrümanı olan siyaset anlayışımız ve siyasi partiler öyle görünüyor ki gene dökülüyorlar.
* * *
Kentlerimizi nasıl şekillendireceklerini, yerel yaşamımızı nasıl tanzim edeceklerini, varsa başka projelerini anlatacakları yerde, mikrofonlar aracılığı ile sözel meydan savaşı veriyorlar sanki.
* * *
Siyasi partiler birbirlerine düşman kamplar haline getiriliyor.
Siyasi partilere oyları ile hayat veren insanlar, bu çıkmazı görmek durumundalar.
* * *
Aynı şeyleri düşünmeyen insanların kavga etmeden bir arada ve barış içinde yaşamaları gerekirken patlamaya hazır kitleler haline geliyorlar.
Halk ve Siyasi partilerimizdeki üyeler, siyasette figüran olarak görüldüklerini ne yazık ki göremiyorlar.
Bu durum siyasetin verimliliğini yok ediyor.
* * *
Bütün siyasi partilerimizde, Adayları genel Merkezler belirliyor. Adaylar atanıyor.
Ön seçim akla hiç gelmiyor bunlar dillendirildiğinde, seçim öncesi bunları konuşmanın zamanımı diyerek taban susturuluyor.
Uydurulmuş bahaneler çok tabi!
Her şey bayilik sistemi gibi çalışıyor. Bu demokrasinin evrensel değerleri ile de örtüşmüyor.
* * *
Bu durum üyeleri her şeyi yukarıdan öğrenme tembelliğine itiyor.
Ne yaparsa parti meclisi yapar.
Ne yaparsa devlet yapar.
Bireyler önemli değildir.
Herkes ulufe düzeninden pay almayı hesapladığı için susuyor.
* * *
Bireylerin siyasette önleri açık değil. Her siyasi partide, bir gurup savaşıyor kimseye sıra gelmiyor.
* * *
Sağlıkta ne yapılmalı, eğitimde eşitlik nasıl sağlanır? Akıllara bile gelmiyor.
Taç giyen baş akıllıdır anlayışı kanser virüsü gibi partilerimizi sarmış durumda, aslında.
* * *
İstisnasız bütün siyasi partiler çok seçkinci, parti üyelerini uzaktan kumanda ile yönetilen yığınlar olarak görüyorlar.
Halkla inatlaşılıyor.
Bir siyasi parti rotasını, umudunu sadece yukarı yönetimlerine ve genel başkanına değil, halka bağlamalıdır.
* * *
Sürekliliği olan, partizan olmayan “devlet” ile belirli bir zaman aralığında ülkeyi yöneten seçilmiş “Hükümet” arasında açık bir ayırım yapmayı halkımıza anlatabilmeliyiz.
Bunlar bizim iyi niyetli tespitlerimizdir.