Alman Sosyal demokrat partisini iktidara taşıma başarısını gösteren Schroder, kazanamadıkları bir seçim sonrasında, parti gurubunda ilginç bir konuşma yapıyor.
Partili arkadaşlarına seçimi kaybettikleri için üzülmediğini, hatta Alman halkına teşekkür ettiğini söylüyor.
Yeterli hazırlıklarının olmadığını anlatıyor.
Partili arkadaşlarına, gelin bu günden sonra rakiplerimizin eksikleri üzerinden siyaset
Yapmayalım diyor.
Bu siyaset yapma biçiminin, rakiplerinin bir tuzağı olduğunu anlatıyor.
Bizler bu günden itibaren, Almanya’yı nasıl yöneteceğimizin hazırlıklarını yapalım ve seçim çalışmalarımızda, iktidar olduğumuzda ülkeyi nasıl yöneteceğimizi anlatalım.
Bu hazırlıklarını, gelecek seçim zamanına kadar sürdüren Alman Sosyal demokratları, yeşillerin desteği ile iktidar olmayı başarıyorlar.
***
Gene Schröder, basınla yaptığı bir sohbette, başarısını iki nedene dayandırıyor.
. Hayatında hiç yalan konuşmadığını,
. Siyasi hayatında basınla hiç kavga etmediğini anlatıyor.
***
Siyasetin içinde, yalan konuşmadan, rakipleri ile ve basınla kavga etmeden mücadele edebilmek gerçekten zor bir siyaset yapma biçimidir.
Hele bizim siyasi arenamızda, karşılıklı atışmanın daha çok pirim yaptığını düşünürsek, yalansız ve kavgasız bir rekabet bizler için mümkün değil gibi görünüyor.
***
Siyasetçiler, kendilerine destek veren ve oy veren kitleleri sukutu hayale uğratacak sözlerden ve eylemlerden kaçınmalıdırlar.
Tartışırken, özellikle TV aracılığı ile tartışırlarken, daha düzeyli konuşmaya dikkat etmelidirler.
Seçim meydanlarında ve seçim çalışmalarında söylenenler ve verilen sözler,siyasileri komik duruma düşürmektedir.
Oy veren ve destek verenlere, “Satıldık ey halkım” dedirtmemelidirler.
Çünkü bu değiş o kadar hızlı yayılır ki, nasıl olduğunu anlayamazsınız.
***
Siyasette çizilen zikzakların, seviyesiz konuşmaların bir sınırı olmalıdır.
Kendi seçmeninize hoş görünebilmek uğruna, muhalefeti ve dünyayı görmezden gelmemelisiniz.
***
Siyasetçiler, dört yıllık veya beş yıllık saltanatın bitmeyeceğini sanırlar, oysa zaman çok çabuk geçmektedir.
Siyasetçiler, Plan ve projeye dayalı çalışılmazlarsa, kendilerinin ve mensubu oldukları siyasi partilerinin geleceğini de riske sokarlar.
Bizim siyasi yaşamımız bunun örnekleri ile doludur.
***
Artık bizlerde, siyasi hayatımızın aktörlerinin, ağız dalaşı yapmalarından, birbirlerinin eksikliklerini büyük bir iştahla anlatmalarından bıktık
Bu bıkkınlığımızı siyasilere belli etmeliyiz. Onların daha düzeyli siyaset yapmalarını bizler istemeliyiz.
Bunun yolu da, seçmen olarak bizlerden geçmektedir.
Hatta siyasilere meşruiyet verdiğimiz için, bu bizim hakkımızdır da.
***
Demokrasilerde Milli irade ile halkı birbirine karıştırmamalıyız.
Halkın istemlerini, milli iradenin istemlerinin içerisinde boğmamalıyız.
Milli irade her şey değildir, halkın tercihlerinin bir bölümüdür.
***
Seçmen olarak, siyasette yaşanan sözel meydan savaşları bizleri gerçekten sıkmaya başladı.
Milli iradeyi temsil edenlerin her şeyi bildiklerini sanmaları ve her söylediklerinin doğru olduğuna inanmaları, iktidar olmayı kavrayamamanın belirtileridir.
Seçmenliği, bir namazlık saltanat gibi görenler demokrasiye zarar vermektedirler.
Bütün şikâyetlerimize rağmen, şu anda demokrasiden başka sığınacağımız bir liman yok…
Demokrasinin kıymetini bilelim.