Geçen hafta Atakum Kent konseyinin genel kurul toplantısına katıldım.
Çalışma guruplarının koordinatörleri, hemşeri derneklerinin temsilcileri, mahalle muhtarları ve bazı sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin oy kullanacağı bir genel kuruldu.
* * *
Atakum belediye başkanı da toplantıya katıldı.
Sayın Belediye Başkanının salona girişinden anlamıştım bir tatsızlık yaşanacağını.
Halkın oyları ile seçilmiş bir belediye başkanının salona girişte, kimseye selam vermeden, kimseye gülümsemeden, yanına aldığı on veya on beş kişiyle salona girmesi ve gidip önde bir yere oturması hiç de şık olmadı.
* * *
Salona girişte, delegeleri ve misafirleri selamlayıp öyle oturabilirdi.
Rahatsızlığını delegelere daha sakin bir dille anlatabilir, salonda bulunanları germeden, karşısına almadan konuşabilirdi.
Bunları belediye başkanına karşı ön yargısı olan bir insan olarak yazmıyorum.
Kırk yılını Eğitim hizmetleri ile tüketmiş, bu gün hala akıl ve bilimin dediklerini incelemekle uğraşan, bilgi ve deneyimlerini, gerek siyaset yoluyla ve gerekse sorumlu bir yurttaş olarak toplumla paylaşmaya çalışan bir insanım.
Neticede seçim yapılmış, Atakumlular tercihini Sayın Taşçıdan yana kullanmışlardır.
Bu konuda Atakumluları yargılayacak halimiz yok.
Ben Atakum belediye başkanından, kent konseyi toplantısına katılırken, oradaki delegelere, hırslı ve ön yargılı olmamasını isterdim.
* * *
Bizler, Atakum Belediye Başkanımızın mensubu olduğu parti ile siyasi rekabet içerisinde olabiliriz, bizler o dostlarımız ile düşman falan değiliz ki.
Bu kadar hırslanmaya gerek var mı?
Belediye başkanının, ben burada belediye başkanı olduğum sürece, bu kent konseyini, onu seçen delegeleri tanımayacağım demesini talihsizce söylenmiş bir laf olarak görüyorum.
Sayın İshak Taşçı beyin, Atakum’da yaşayan herkesin, derneklerin, sivil toplum örgütlerinin, hatta kent konseyinin bile kendisinin izini veya oluru olmadan bir şey yapamayacağına inanan bir görüntü vermesini, Atakum için bir şanssızlık olarak görüyorum.
* * *
Atakumlular, kendileri gibi düşünmeyen, kendilerinden farklı şeyler düşünen insanlarla barış içerisinde yaşamak istiyor.
Atakumluların bu isteklerini, hırslara, düşmanca çıkışlara yedirmemek lazım.
* * *
Bu gün herkesin herkese, hoşgörülü davranma sorumluluğunu taşıması gereken günlerden geçiyoruz.
Bunları yapamadığımız yıllar geride kalsın.
Bu ülkede yaşayan yurttaşlarımızın, Acıları paylaşan, kusurları bağışlayan, sabırlı, katlanıcı, kucaklayıcı yapıcı insanların idaresine ihtiyacı var.