Bilgi sonradan edinilebilir ama yetenek doğuştan olur derler, yeteneğin Allah vergisi olduğunu söylerler.
Sonradan edinilebilen bilgiler için, çalışmak, okumak ve eğitim almak, kısaca emek vermek gerekmektedir.
Yoksa Allah vergisi o yeteneğiniz hiçbir şeye yaramaz.
***
Her konuda ama her konuda, Allah vergisi yeteneğinize güvenip, düşünmeden konuşanlara, bilgiçlik taslayanlara da, “ Söz gümüş ise sükût altındır “ derler.
***
Konuşurken, toplama bilgiler ile konuşmamak gerek, branşımız dışında bir şeyler söyleyeceksek, doğru kaynaklardan doğru bilgilere ulaşmak ve öyle konuşmak gerek.
Branşımız olan konularda bile, bir şeyler söyleyebilmek için hazırlık yaparak konuşmak, hem mesleğimize ve hem de topluma saygıdandır.
***
Üç aylık bir seminerle tıp doktoru olunamaz, öğretmen olunamaz, mühendis olunamaz.
Böyle bir iddiayı ancak “google” yapabilir.
***
Ekonomi eğitimi alan bir insanın, Müslüman bir ülkede din bilgisini nasıl edindiğinin mantıklı bir açıklaması her zaman yapılabilir. Ama tıp üstüne edindiği, Mühendisliğin her hangi bir dalına ait uzmanlık isteyen bu bilgileri nereden ve nasıl edindiği merak edilebilir.
***
Eğitimini almadığımız konuları, sadece gazete, dergi ve TV gibi yerlerden edindiğimiz bilgilerle ifade etmek yanlıştır.
Yanlışdır diye tanımladığımız bu bilgilere argoda kakma bilgiler denir.
Kakma bilgileri olur olmaz yerlerde dillendirmemek gerekir.
***
Gündemin çok hızlı değiştiği ülkemizde, son günlerde, kürtaj ve sezaryen üzerine yapılan açıklamalar gündeme oturdu.
Başbakanın bu konudaki açıklamalarının çok net ve anlaşılır olmasına rağmen,
bir din adamının, başbakanın açıklamaları üzerine fikir bayan etmesini, başbakanın anlattıklarının fıkha uygun olup olmadığı ile ilgili açıklama yapmasını doğru bulmuyorum.
***
Tıbbi konularda ve diğer konularda din adamları açıklama yaparken çok daha dikkatli olmalıdırlar, onlar bu toplumda sözü dinlenen insanlardır.
Sosyal yaşamımıza, dini esasların alternatif gösterilmesini içeren açıklamaları yaparken çok daha dikkatli olmalıdırlar.
Dinin sosyal yaşamın vazgeçilmez bir gerçeği olduğunu hepimiz biliyor ve kabul ediyoruz.
Ancak, demokratik bir ülkede din kurallarının, sosyal yaşama referans olarak gösterilmemesi gerektiğini belirtmek istiyorum.
Bu ülkenin, dini esaslara göre yönetilen bir ülke olmadığını akıllarımızdan çıkarmamalıyız.
Dinimizin ve inançlarımızın siyasete araç edilmemesi gereğinin altını kuvvetlice çizmek istiyorum.
Özetle din, din adamlarına, bilimde bilim adamlarına bırakılmalıdır. ***
Ülkenin gündeminde, milyonlarca memurun ve emeklinin yılbaşından beri alamadığı maaş zamları ve zam miktarları tartışılıp dururken,
PKK militanları, Şehirlerin göbeğinde karakol basıp Polisleri şehit ederken,
Bakanların hiç hoş olmayan gafları toplumda konuşulurken, Başbakanımızın bu, sezaryen işini ve kürtaj işini nereden çıkardığını gerçekten anlayamadım.
Vallahi helal olsun…