Türkiye'de dar gelirli vatandaşın öylesine sorunları var ki; sokakta, kahvelerde, köşe başlarında artık bunlar konuşuluyor.
Birkaç gün CHP'nin Genel Başkanı kim olacak, Samsun'da il başkanı kim olacak diye yazdık, gerçekten vatandaştan haklı eleştiriler geldi.
Haklılar gerçekten.
CHP'nin Genel Başkanı değişse ne olur, değişmese ne olur?
Vatandaşın karnı doyacak mı?
Zamlar duracak mı?
Kira fiyatları geri mi gelecek?
İki yıl öncesine kadar normal yaşam koşullarına sahipken, şimdi bugün neye zam var diye düşünmeyecek miyiz?
Marketlerde etiketler değişmeyecek mi?
Gerçekten vatandaş, küçük esnaf, siyasetten bıkmış durumda.
Ne konuşmak, ne de okumak istiyor.
Hak veriyorum kesinlikle.
Genel seçimler öncesi 'siyasetin karşılıklı zam yarışı, maaşları ben daha fazla artırırım iddialaşmasının geldiği sonuçları hep birlikte yaşıyoruz.
Fiyatlar freni boşalmış kamyon gibi adeta.
Duracağı yer de belli değil.
Az bir maaş zammı, ucundan iyileştirme kelimesi geçmesin.
Piyasada ürünlerin fiyatları katlanıyor.
15 gün önce, marketlerde satılan içinde küçük kurabiyeler olan bir paket almıştım.
Akşam çayının yanında güzel gidiyor.
Yazımı yazarken de, küçük küçük yiyorum.
Aldığımda 22 liraydı.
3 gün sonra gittiğimde 25, 6 gün sonra yine almaya gittiğimde 29 lira olmuştu.
Paketlerin yeri bile değişmemişti.
Aynı paketler, yani yenileri gelmemiş.
Sordum görevliye, abi pahalandı kimse pek almıyor şimdi dedi.
Ben o gün de aldım.
Yine 3 gün sonra almaya gittim 32 liraydı etiket.
Durmak bilmiyor.
Ve dün yine alayım dedim. Tam 15 gün sonra.
39 lira olmuş.
Yuh yani.
Şimdi siyasi partilerde yöneticiler değişse ne olur, değişmese ne olur?
Vatandaşın derdine çözüm var mı?
Zam yapmayın kardeşim diyebilmek mümkün mü?
Akaryakıta zam, KDV oranlarına zam, elektrik suya zam, harçlara zam, araç fiyatları uçmuş.
Herkes kendine göre haklı.
Ama vatandaş ne yapsın.
O yaşam savaşı veriyor.
Beslenme sorunu var.
Kilo ile et alabilen kaç kişi kaldı.
Patatesin, soğanın fiyatını sormadan torbaya dolduranınız var mı?
Hele ki, sığınmacılar ve ülkemize kaçak girenler tam bir sıkıntıya dönüştü.
Olaylar, kavgalar ürküten boyutlarda.
Bir önlem alınmalı, sınırlandırma getirilmeli.
Kira fiyatları gerçekten uçuyor.
Deprem bölgesinden yakınım geliyor, evimizi sattık biz geliyoruz, oğlum Samsun'a tayin oldu çık evimden diye noterden ihbarnameler yağıyor kiracılara.
Kiracı 'çıkamıyor', ev sahibi 'Ben ne yapayım hayat pahalı' diyor.
Çözüm şart.
Evet Türkiye'nin aslında yaşadığı sorunların temelinde 'bozuk ekonomi, sığınmacı sorunu, kira artışı ve yeterince beslenememe var.'
Oysa bizler sanal gündemlerle uğraşıyoruz/uğraştırılıyoruz.
İşin doğrusu bu sorunları siyaset çözecek, siyasi rekabet ortamı vatandaşın yaşamının daha iyi olmasını sağlayacak ancak;
Biz de öyle olmuyor.
Her şey bir yarış halinde.
Ben daha fazla maaş veririm gibi vaatlerin getirdiği nokta bu.
2 bin 800 lira asgari ücret alınırken, bugüne göre refah yaşayan vatandaş, 11 bin 500 lira ücret alırken, kirasını zor öder hale geldi.
Çünkü piyasanın dengesi bozuldu.
Şimdi siyaset ne yaparsa yapsın.
Yönetim değişiklikleri yapsın, yöneticilerini değiştirsin.
Sade vatandaşın umurunda bile değil.
Onların derdi geçim.
O nedenle birkaç gün siyaset yazdığım için şahsıma karşı yapılan eleştirilere katılıyorum.
Hepsini anlayabiliyorum.
Bu sorunları dile getirmemi isteyenler için bu yazımı yazdım.
Bundan böyle daha sık değineceğim.
Sanal gündem yerine gerçek gündemden uzaklaşmadan, ara ara siyaset yazarız ama;
Geçimi, siyasetin ve seçimin önüne geçirmeden.
Önce geçim..
*************************
SUÇ DUYURUSU..
Bu arada Samsun'da emekliler ve vatandaşlar, su zamlarının yargı tarafından iptal edilmesine rağmen kararı uygulamadığı gerekçesiyle SBB ve SASKİ yöneticileri hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Sonuçlarını takip edeceğiz elbette.
Ancak Samsun Büyükşehir Belediye Bakanı Mustafa Demir'in bu konudaki tavrını anlamakta zorlanıyorum.
Basın mensuplarına projeleri için gezi programı yapmayı planlayan Başkan Demir, vatandaşa 'su konusunda bir indirim yapsa, yargı kararını uygulasa' şu dönemde enflasyonla mücadeleye katkı açısından şık olmaz mı?..
Beton yapıları gezdirse ne olur.
Kimin bütçesine bir katkısı var.
Vatandaşın derdi geçim, onlar düşmüş seçim derdine.
Olay bu.
Vatandaşlar suç duyurusu yaptı