“Herkesin suskun olduğu bir cumhuriyette özgürlüğün varlığı tartışılır.”
Yeni yılda çalışanların ve emeklilerin ücretlerine yapılan artışların, raflardaki malların fiyatlarına yansıyacağı, bu zamların etkisiyle kısa zamanda alım gücünü düşüreceği gerçeği yıllardır yaşanarak deneyimlerle bilinmektedir.
İktisatçıların son dönemde gündeme getirdiği “ shrinkflation” ve “skimflation” ticaret kanununun haksız rekabet maddesi gereğince suç olmasına rağmen, yüksek enflasyonun bizi nerelere getirdiğini göstermesi açısından son derece önemlidir...
Birincisi, ürünün gramajı düşürülüyor, ama size aynı fiyattan satılıyor. Yani siz yüz gramlık pakette aldığınız bir bisküvi veya çikolatanın yirmi gramının ya da % 20’sinin çalınmış olduğunun farkına varmadan fiyatların en azından bir süre artmadığı yanılsamasıyla kandırılıyorsunuz.
İkincisi ise, aldığınız ürünün içerisinde bulunan maddelerin çalınması. Peynir mi alıyorsunuz, içindeki yağ oranı % 50’den yüzde kırka düşürülerek maliyet aşağı çekiliyor, ama ürün size aynı fiyattan satılıyor. Her iki durumda da hem aldatılıyor, hem soyuluyorsunuz…
10 Ocak 2013 tarihinde, dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ''Para, karşılıksız basıldığı zaman değeri düşüyor. Herkesin cebinden maaşının belli bir kısmını çalmak devlet eliyle hırsızlıktır. Kendi hükümetimiz döneminde Merkez Bankamız tek kuruş karşılıksız para basmadı. Onun için enflasyon düştü'' ifadesini kullanmış,
8 Mayıs 2013’te Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de, "Türkiye tabii 40 yıl boyunca zaman zaman 3 haneli ortalamada 2 haneli enflasyon sürecini yaşadı. Enflasyon aslında bir anlamda modern hırsızlık…”demişti. Bugün hala maliye bakanı !..
Yıllardır Türkiye ekonomisine yön veren bu zat-ı muhteremlerden daha iyi bilecek değiliz herhalde !..
Seçimlerden sonra kaşıkla verilen her şeyin kepçeyle alınacağını da bilmeyen yok…
İktidar bu durumda iken muhalefet tam bir basiretsizlik ve ferasetsizlik sergiliyor, halk ise kaderine terkedilmiş durumda.…
Dünyanın en zeki insanı da olsanız, bulunduğunuz ortam vasat ve vasatın altındaki kimselerden ibaret ise, düzeyinizi bile koruma imkanınız yoktur. Hepimiz beraber en çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız, demiş Jim Rohn.
Herkesin her şeyden haberdar olup, hiçbir şey yapmadığı, her şeyle dayanışma içinde görünüp yerinden bile kıpırdamadığı bir toplumda yaşıyoruz ne yazık ki...