Ortaöğretime giriş sınav sonuçlarından sonra Yükseköğretime giriş sınav sonuçları da açıklandı. Sınav sonuçlarından anlaşılan, eğitim sistemimiz sürekli kan kaybetmeye devam ediyor. Beş yüz bin kişi başvurduğu halde sınava girmemiş, yüz bin öğrenci de sıfır çekmiş!..
Eğitimin ezbere dayalı olduğundan herkes yakınıyor. Çocuklar mutlu değil ,gelecekten umutlu değiller. Veliler ve öğretmenler, sistemin, öğrencileri yararlı, anlayışlı, ölçülü, olumlu ve saygılı insanlar olarak yetiştiremediğinden yakınıyor. Herkes ortada önemli bir sorunun olduğunu biliyor, ama çözüm üretemiyor.
Küçük kız çocuklarının okullarını ayırmayı düşünmek yerine, eğitimde yaşanan bu sorunları nasıl çözebiliriz, diye kafasını yorması gerekenlerin sorumluluklarını yerine getirmeleri gerekiyor.
Çocuklarımızı, gençlerimizi üretken bireyler olarak yetiştirmek, böylece kendilerini mutlu hissetmelerini sağlamamız gerekiyor. Üreten insan kendini değerli hisseder, hissetmelidir de…Çünkü emek, en yüce değerdir.
Nüfusumuzun yarısı genç. 18-25 yaş arası 10 milyon gencimiz,18 yaşın altında da yaklaşık 20 milyon çocuğumuz var. Bu genç nüfus önemli bir zenginliktir iyi yetişirse, ama üretken olmadıklarında ise büyük sorun olurlar.
OECD, sorgulayan, üretken bir eğitimle GSMH’ mızın yedi kat artabileceğini yaptığı araştırmalara dayanarak açıkladı geçenlerde.
Peki çözüm ne?
Ezberci eğitim yerine araştırmaya, incelemeye ve üretime dönük bir eğitim. Bunun için de bütün sınavlar, kurslar, özel dersler yerine kamu okullarına dönülmeli, bizim gibi gelir dağılımının bozuk olduğu ülkelerde eğitim her kademede parasız olmalıdır.
Okullar; temiz, sevimli, çocukların tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek biçimde donatılmalı.
Öğretmenler, yeniden güvenilir, saygın insanlar olarak toplumsal kabul görmeli, sosyo- ekonomik koşulları düzeltilmeli.
Yaparak yaşayarak öğrenen öğrenciler, bir üst öğrenime ilgi, istek ve yeteneklerine göre yönlendirilmeli.
Sağlıklı olmadığı, öğrencilerin yeteneklerini ölçmekten uzak olduğu iyice anlaşılmış,
fakat yerine yeni bir yöntem konulamadığı için de vazgeçilemeyen bütün sınavlar kaldırılmalı.
İsteyen herkesin, “istediği kadar, istediği gibi” bir eğitim almasını sağlayalım.
Ülke olarak belirleyeceğimiz ortak eğitim hedefleri etrafında kenetlenerek, Cumhuriyetin ilkelerine bağlı, güçlü yanlarımızı kullanan ve geleceği sezerek hareket edebilen bir eğitim yapısı kurgulamak gerekiyor.