“Emek en kutsal değerdir.”
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ)’deçalışan işçilerin önümüzdeki iki yıllık dönemde (01.07.2022-30.06.2024)alacakları ücret ve sosyal hakları kapsayacak toplu iş sözleşmesigörüşmeleri sürüyor.
İşçiler adına görüşmeleri, üniversitede çalışan 960 işçinin tamamının üyesi olduğu Tez-Koop-İş sendikası sürdürüyor. 1962 yılında Sümerbank işçileri tarafından kurulan Tez-Koop-İş Sendikası, Türk-İş’e bağlı ikinci büyük sendikadır. Ayrıca Ticaret, Kooperatif, Eğitim, Büro, Güzel Sanatlar İşkolunun en büyük sendikasıdır.
İşveren tarafında ise Türk Ağır Sanayi ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ve Ondokuz Mayıs Vakfı adına (OMKAN) var.
Enflasyonun resmi rakamlarda bile yüzde seksenleri aştığı bir durumda, İşveren temsilcileri birinci altı ay için % 5 gibi komik bir artış önermişlerdir. Ayrıca haftalık beş gün 40 saat olan çalışma sürelerini, altı güne ve 45 saate çıkarmak istemektedirler.
İşçiler bu teklifin kabul edilemez olduğunu, kazanılmış haklarının bile gasp edilmesi anlamına geldiğini belirterek eylemlilik süreci başlattılar.
Kongre merkezinde toplanarak rektörlüğe doğru yürüyüşe geçen o işçileri ziyaretimizde gördüğümüz şey ,hakları verilmez ve Eylül ayı sonuna kadar toplu iş sözleşmesi imzalanmazsa “grev” dahil her türlü eylemi yapmakta kararlılar: Sendika yönetimi, işyeri temsilcileri ve işçiler bütünleşmiş, istediklerini alacaklarına inanmışlar.”Dilene dilene değil, direne direne kazanacağız” diyorlar…
Siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve sendikaları ziyaret eden işçiler, bu çevrelerden yeterli desteği alamadıklarını söylüyorlar. OMÜ’de beyaz yakalıların(memurlar) çoğunluğunu örgütleyen yetkili sendika MEMURSEN ,işveren temsilcisi gibi davranarak bu süreci görmezden geliyor!
“İnsanların çoğunluğu gerçekte özgürlük istemez. Çünkü özgürlük sorumluluk almayı gerektirir ve çoğu insan sorumluluk almaktan korkar.” demişti Sigmund Freud.
Geçmişte kamu işyerlerinde özelleştirmeler yapılırken sessiz kalıp “bana ne!” diyenlerin çocukları,bugün nasıl işsiz ise veya yoksulluk ücretleriyle sözleşmeli çalışmak ve yaşamak durumunda kalmışlarsa, yarın sizin de aynı sonucu yaşamanız kaçınılmaz bir durum olacak, yandaşlık da sizleri kurtaramayacaktır, hatırlatalım dedik!
Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde işçiler,insanca yaşayabilecekleri ekonomik ve sosyal hakları için direniyor!Sonuçta, ’Huzurlu köleliktense tehlikeli özgürlüğü tercih edenler’ kazanacaktır.
Samsun halkı üniversitesine ve çalışanlarına sahip çıkmalıdır.Okullar açılıyor, öğrencilerin yemek,temizlik,ısınma vb hizmetlerini yapacak; hastanedeki hastalarınızın bakım hizmetlerini yürütecek olan bu emekçi insanların haklarını almaları için onlara destek verelim. Aksi takdirde mağdur olan biz olacağız. Bugün o kurumlarda yönetici olanlar yarın oralarda kalamayacaklar. Ama bizim çocuklarımız bu okullarda okuyacaklar ve biz bu kurumlardan hizmet almaya devam edeceğiz.
Bu nedenle üniversitemize ve üniversite çalışanlarına,bu emekçi insanlara sahip çıkalım.