Samsun kamuoyunun uzun zamandır beklediği müjdeli haber geçen hafta geldi.
Efsane başkan İsmail Uyanık geri döndü.
Şehirde yaratmış olduğu heyecanı görüyorsunuz. Başka söze gerek yok.
Samsunsporumuzun yaşadığı her olumsuzlukta çare olarak gidilen ilk isimdi İsmail Başkan.
Sosyal medyadaki dön artık mesajlarının ardı arkası kesilmiyordu.
O da bu çağrılara kayıtsız kalamadı ve ismi gibi efsane bir basın toplantısıyla adaylığını gümbür gümbür açıkladı.
Toplantının ardından İsmail Başkan'ın ses tonunu bile özlediğimizi fark ettim.
Nasıl özlemeyelim?
Futbola ilk gözlerimi açtığım, babamın elinden tutup, Kaptan Ercan'ı, Kral Serkan'ı, İmparator Celil'i izlemeye gittiğim yılların karizmatik lideriydi İsmail Başkan.
Samsunspor deyince aklımıza gelen ilk isimlerden biriydi.
O TV' ye çıkınca her hali tavrı, konuşmaları böyle kaliteli bir başkanımız olduğu için tüm Samsun'u gururlandırırdı.
Adaletli insancıl yaklaşımıyla futbolcular arasında da ne kadar sevildiğini bilmeyen yoktur. Kamerunlu Allum Buker'in Türk vatandaşı olduktan sonra onun soyadını alması bunun en güzel örneklerinden değil midir?
İktisatçı, rasyonel, cesur, konuşmasını ve futbolu bilen, kimsenin hakkını yemeyen Samsunspor'un onurunu asla yere düşürmeyen bir Samsunlu. Yani bir başkan bir lider olarak aradığımız tüm özelliklere sahip.
Onun dönemlerini ve onun olmadığı dönemini kıyaslayıp Samsunspor için ne demek olduğunu anlayabilirsiniz.
Sadece futbol değil hayatın hiçbir alanında, kişi odaklı düşüncenin salt kişilerden medet ummanın fayda sağlayacağına inanmam.
Ancak İsmail Uyanık Samsun için sadece bir isim değil bir düşüncenin şanlı bir geçmişin de sembolüdür.
Onun dönüşü bir hasreti bitirdi. Şimdi bir hasretimiz daha var:
Tüm takımların sahamızda tir tir titrediği o yıllardaki halimize yani İsmail Başkan'ın deyimiyle "fabrika ayarlarımıza" geri dönmek.
Hoş geldin, iyi ki geldin büyük başkan!
Aydın günler Şehri Samsun!