Bazen olur ya hani. Hayatınızda her şeyin kötü gittiği, üst üste yıkımlar yaşadığınız bir dönemde, hayatınızın en büyük fırsatlarından biri ile karşılaşırsınız.
O fırsat, adeta yaşadığınız kara dönemin telafisidir. Tam da en ihtiyacınız olduğu dönemde karşınıza çıkmıştır.
İşte Samsunspor'umuz tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden geçerken bir yandan da büyük bir şansa sahip.
Samsun Valisi Sayın Osman Kaymak'tan bahsediyorum elbette.
Geldiği ilk günden beri şehrin en önemli markasına Samsunspor'a sahip çıkmanın Samsun'a sahip çıkmak olduğunun farkındaydı.
İşi sadece lafta bırakmadı.
En zor dönemde, Samsunspor yok olmak üzereyken elini taşın altına koydu. Sahaya indi.
Üstelik Samsunspor'un "dokunanın elinde kalacağı" bir dönemde.
Üstelik görev tanımında kanunların ona emrettiği böyle bir zorunluluğu yokken.
İstese sadece bir kaç fotoğrafta Samsunspor atkısı ile poz verip olaydan sıyrılabilecekken.
Ama o kolayı değil zoru seçti.
Geçen haftalarda Samsunlu ve Samsuncu olmak arasındaki farktan bahsetmiştim. Samsunlu olmak için nüfus kağıdınızın doğum yeri kısmında Samsun yazması yeterliyken, Samsuncu olmak için bunun yeterli ve zorunlu olmadığını, bundan çok çok daha fazlasını gerektirdiğini yazmıştım.
İşte Sayın Kaymak gerçek bir Samsuncu olduğunu, şehrin en önemli markasına sahip çıkarak gösterdi.
O inisiyatifi eline alıp bu yardım kampanyasını başlatıp takibini yapmasaydı, şu an çok daha kötü şeyler konuşuyor olabilirdik.
Beni bu süreçte en çok etkileyen ise Kibar Amcayla tribünde tokalaştıkları fotoğraftı.
Bu iki koca yürekli Samsunlunun buluşması, bürokrasiyle Halkın bir araya gelmesinin işleri nasıl kolaylaştırabileceğine dair muhteşem bir mesajdı
Vali Kaymak'ın oy toplamak, seçilmek vs gibi bir derdi yok.
Görev gereği ömür boyu Samsun'da da kalmayacak.
Ama Samsun'un onu hep "Samsunspor'a sahip çıkan Vali, zor günlerin kaptanı" olarak hatırlayacağına şüphe yok.
Kendisine bir Samsunlu olarak teşekkürlerimi sunuyorum.
Aydıngünler ŞehrimSamsun!