Samsun Saathane Meydanı Lezzet Lokantası’nda 2 dürüm, bir ayran bir su 295 lira, Bodrum’da değil Samsun’da. Döner de döner olsa; baharat isteğe bağlı olması gerekirken, yeterinden fazla kullanılmış.
Talep edilmediği halde yeterinden fazla baharat kullanılması akla kamuflajı getirir. ‘Dürümün, ayranın fiyatını sorsaydınız’ diyebilirsiniz. Sorulmaması müşterinin eksikliği olabilir.
‘Serbest Piyasa’ soygunun serbest olduğu anlamına gelmez. Aynı ve daha kaliteli ürün yarı fiyatına satılırken, bu fiyattan satan bir işletme ne kadar vergi ödüyor? Eş değer işletmelerin iki katına ürün satıyorsa iki katı kadar vergi ödüyor mu?
Kazancına bakıyorsunuz adeta para sayma makinesi gerekiyor. Vergisine bakıyorsanız, her yıl zarar ediyor. Hiç kazanmayan, asgari ücretli veya vergisi kesilerek maaş alanlar kadar vergi ödemeyen işletmeler maliye tarafından derhal mercek altına alınmalı. Çılgın fiyatla satış yapanların ödedikleri vergi de çılgın mı?
Ekonomi kayıt altına alınarak, kimin ne kadar kazandığı ve ne kadar vergi ödemesi gerektiği belirlenmediği sürece; Türkiye onlarca dolaylı vergiyle kazanmayanlar ödemeye ‘Parayla imanın kimde olduğu bilinmez’ denilmeye devam edilecek.
Paranın kimde olduğu bilinmezse, vergiyi parası olmayan öder. Giyinik ve çıplak arasındaki fark kadar açık, seçik bir şekilde imanlı ile imansız ayrıt edilemiyorsa imandan söz edilemez. Müslüman’la Müslümanlardan geçinen birbirine karışır.
Haram ve kul hakkı yiyen, hak etmeden kazanan, vergisini, zekatını ödemeyen nasıl imanlı olabilir? Müslüman’la Müslümanlardan, Müslümanlıktan geçinen nasıl bir olabilir?
İmanın kaydını kullar tutamaz, ancak imanlı kişi davranışları ve icraatlarıyla farkındalık yaratır. George Orwel’ın ‘hayvanlar Çiftliği’ kitabında çiftlikteki hayvanlar kendilerini sömüren, haklarını ödemeyen sahiplerine karşı ayaklanır, sahiplerini öldürür, tüm hayvanların eşit olduğu, kimsenin sömürülmediği bir düzen kurar.
Zamanla domuzlar yönetimi ele geçirir patronların çalışanlarını sömürdüğü gibi diğer hayvanları sömürmeye başlar. Geç de olsa sömürüldüklerini, ezildiklerini anlayan domuz dışındaki hayvanlar ‘Siz neden çalışmıyorsunuz, hani hayvanlar eşitti?’ deyince; domuzlar ‘Hayvanlar eşittir, ancak domuzlar daha eşittir’ yani herkes eşit değil; kendi aralarında eşittir.
Türkiye’de de aşağıdakiler ve yukardakiler, kazanmadığı, geçinemediği elden ağza yaşadığı halde tüketim ve dolaylı vergi ödeyenler, kazandığı halde zarar gösterip vergi ödemeyenler, lüks ve israf içinde yaşayanlar olmak üzere herkes kendi arasında eşittir. Fakirler fakirlikte, zenginler zenginlikte eşittir. İkisinin ortasında kalanlar da sistem anahtar uydurabilmişse bir üst sınıfa, uyduramamışsa en alttakilerin yanında yer alacak, yarınları bugünü aratacak.