Strateji; fırsat ve tehditleri bir arada görebilme, fırsatlardan sırasıyla yararlanırken, tehditlere karşı da sırasıyla önlem alabilme becerisidir. Birinci tehdit dururken sonraki tedbire karşı önlem almak, birinci fırsat dururken sonraki fırsattan yararlanmak, kaş yaparken göz çıkarmak, stratejik değildir.
Bu seçim muhalefet partileri bu beceriden yoksun seçime giriyor. İYİ Parti bu beceriyi gösteremezken, CHP'de aynı yolu izledi. Hiç kimse hiç kimseye oy vermek zorunda değildir, oyuna ihtiyaç duyduğunuz seçmene de partisine de saygı duymak zorundasınız.
Seçime iki aydan az bir süre kala biri darmadağınık diğeri ise darmaduman oldu. 2023 Genel Seçimleri’nde ittifak yaptığı partilerin hepsi aday gösterirken CHP içinde de sorunlar var. ‘Birlikte rahmet ayrılıkta azap olduğu’ halde muhalefet bölünerek çoğalmayı tercih ediyor.
İnanılmaz ama gerçek; Cumhur İttifakı’na karşıymış gibi görünen başta CHP ve İYİ Parti olmak üzere birçok parti Cumhur İttifakı’nın kazanması için elinden geleni yapıyor. Sürüden ayrılan koyunu kurt, bufaloyu aslan kapar. Seçime darmadağınık giren muhalefetin akıbeti de sürüden ayrılan koyun ve bufalo gibi olması kaçınılmaz.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel süreci iyi değil; hiç yönetemedi. Aday gösterdiklerini niçin gösterdiğini de göstermediklerini niçin göstermediğini de yeterince izah edemedi. Aday gösteriş yöntemi de göstermeyiş yöntemi de kırıcı oldu. DEM Parti’ye yaklaşımı da İYİ Parti’den uzaklaşması da uzaklaşma şekli de stratejik olmadı.
İnternette iki köpeğin videosunu izlemişsinizdir; cam kapı kapandığı zaman dışarıdaki köpek içerdekine, içerdeki dışarıdakine parçalayacakmış gibi saldırırken, kapı açıldığında ortalık güllük gülistanlık, köpekler de sarmaş dolaş oluyor. Her kapanışta saldırı, açılışta barış oluyor.
Bizde de siyasi partiler seçimde birbirlerine demedikleri kalmıyor. Ancak aday gösterirken adeta karşı taraf kazansın dercesine veya karşı tarafın isteği doğrultusunda aday gösteriyor.
CHP’de üye eğilimi yapılsın mı yapılmasın mı tartışması, yapıldıktan sonra daha da büyüdü. Üye sayısının üçte birinin bile katılmadığı üye eğilimi yoklamalarıyla belirlenen adaylara tepki kartopunun yuvarlanarak çığa dönüşmesi gibi büyüdü. Aday gösterilenler istifa ederken, adaylık bekleyen birçok kişi aday gösterilmedi.
CHP'de aday belirleme sürecinde bir kriz biterken, diğeri başlıyor; Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen Eski Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu'na zehir zemberek sözler sarf etti. Cumhur İttifakı sözcülerinden daha ağır sözlerle Yeni Genel Başkan Özgür Özel’i eleştirdi. AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci ve buluşturucular, ilk kez sözünü kesmeden keyifle izledi Eren Erdem’i. Cumhurbaşkanı/Akparti Genel Başkanı Erdoğan’ın da muhalefetin durumuna üzüldüğünü sanmıyorum.