Eski Başbakan Yardımcı Bülent Arınç'ın CNN Türk'te Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Dolmabahçe görüşmesinden haberi olduğunu, hukuksuz tutuklamaların yapıldığını, yargının tehdit ve talimatlar doğrultusunda kararlar vermek zorunda kaldığını, bu tutuklamalara karşı ‘üstüme cübbeyi yeniden geçirmeyi arzu ediyorum’ demişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümeti eleştirel nitelikle açıklamalarını ‘günah çıkarmak’ olarak değerledirenler olduysa da Hilal Kaplan sosyal medya hesabından Arınç’la ilgili 'Manisalı Lawrence'ın son çırpınışları ama faydasız; siyasî cenazeleri dikkate almıyoruz.'paylaşımında bulundu.
Arınç, Hilal kaplan’la ilgili olarak, ‘Taraf'ın Lawrencesi’ demek istemem, bu kadın yazar, kişilik hakkı, edep, saygı, sorumluluk bilmeyen ve hoşgörü tanımayan kişilerdendir. Bu iftiralara ve cehalete mecburen cevap veriyorum. Amacım elbette müfterileri muhatap almak değil. Müfterinin, üzerime sıçratmak istediği cehalet çamurundan bir hakikat heykeli yapıp, yine ona hediye etmektir niyetim. Ta ki her baktıkça cehaletinden tekrar tekrar utansın’ değerlendirmesini yaptı.
Arınç, açıklamanın yeri ve zamanını konusunda da doğruyu söylemenin yeri ve zamanı olmadığını; kendisinin her zaman doğrunun yanında olduğunu ve her yerde doğruyu savunduğunu, haksızlık karşısında susamayacağını, söylediklerinin arkasında olduğunu söyledi.
Ak Parti stratejisi
Yakında vefat eden Kamer Genç (Şanı Yüce Allah’ın rahmeti üzerine olsun) gibi Arınç da tek kişi olarak muhalefet partilerinden daha etkili muhalefet yapıyor. Özeleştiri aslında Ak Parti için yeni değil. Bu uygulamayı Sayın Erdoğan başlattı ve birçok Ak Partili etkin yazar ve siyasetçi yapıyor. Böyle siyaset, Ak Parti’nin stratejisi olabilir. Erdoğan, 1 Kasım Seçimleri öncesi hükümetin ‘Çözüm sürecinde’ güneydoğunun silahlanmasına göz yumduğunu, inkar etmedi; bizzat itiraf etti ve muhalefete, elindeki önemli bir argümanı veya enstrümanı kullanma fırsatı vermedi.
Hatalarını kabul etmesi kamuoyu tarafından ‘erdem’ olarak görüldü. Erdoğan’a yakın siyasetçi ve yazarlar da zaman zaman sert eleştiriler yapıyor. Dışarıdan bakıldığında ‘hata’ veya ‘kendilerini ele veriyorlar’ gibi görünen böyle tutum ve davranışlar, aslında bir stratejinin gereği gibi görünüyor. Strateji fırsat ve tehditleri bir arada görebilme; fırsatlardan yararlanabilme ve tehditlere karşı tedbir alabilme becerisidir ki Ak Parti’nin yaptığı da tam da budur.