Başbakan Ahmet Davutoğlu, ‘Acemi çoban sürüye kurt getirir’ sözünde olduğu gibi dertsiz başını derde soktu. Sözü söylemeden önce düşünmek gerekir. Şimdi alınması gereken önlemleri düşünmenin zamanı.
Sayın Davutoğlu, Dersim olaylarıyla ilgili olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi eleştirirken, "Buyurun gidin bu söylediklerinizi Tunceli'de söyleyin, cesaretiniz ve yüreğiniz varsa. Bakalım Tunceli'ye girebilecek misiniz? İfadesini kullandı. Acaba 1980 öncesi gibi Ülkücülerle PKK’lılar karşı karşıya gelecekler mi endişesiyle Türkiye nefesini tutup olacakları bekliyor.
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, muhalefet liderlerini eleştirirken, ‘Onlar asist (gol pası) yapıyor. Ben de gol atıyorum’ derdi. Şimdi de Sayın Davutoğlu, asist yaptı. Sayın Bahçeli ceza sahasında kaleciyle karşı karşıya kaldı. Ne olup ne olmayacağını göreceğiz. Sayın Davutoğlu, ‘Tunceli’ye giremezsiniz’ diyerek bir başbakanın asla yapmaması gerekeni yaptı. Sayın Bahçeli’yi Tunceli’ye sokmak istemeyenleri bu ifadeyle eyleme çağırdı, yapmaması gerekirken provakasyon yaptı. Tunceli’de nasıl yankı buldu bu açıklamalar?
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, beraberinde, 15 Kasım 1937 yılında idam edilen, tartışmalara konu Seyit Rıza'nın torunun oğlu Rüstem Polat ve 1938 yılında askeri harekatta hayatını kaybeden Zeynel Çavuş'un torunu Hüseyin Akgün ile Meclis'te basın toplantısı düzenledi.
Aygün: Tunceli'ye gidecek olan Bahçeli'yi olgunlukla karşılayacağız, ev sahipliği yapacağız.
Dersim Kent Meclis ise Bahçeli'ye ‘Gelme’ , ‘provakasyon’
Seyit Rıza’nın torunun oğlu Polat, Devlet Bahçeli’ye sözlerinden dolayı dava açtıklarını,
Ev sahipliği yapacaklarını, kendi gelenek ve adetlerine göre Bahçeli'yi karşılamaya hazır olduklarını ifade etti.
Zeynel Çavuş'un torunu Hüseyin Akgün de "Ölülerimiz üzerinden siyaset yapılıyor. Ayıptır, günahtır" dedi.
DBP, HDP, Emek Partisi ve KESK yöneticileri tepki gösterdi.
CHP Tunceli İl Başkanı Hüseyin Zeytin, gelmesin
Tunceli Belediye Başkanı DBP'li Mehmet Ali Bul, provakasyon
CHP ve HDP Tunceli İl Meclisi Üyeleri, gelmesin
Fatma Kalsen (HDP İl Başkanı): Sayın Bahçeli'nin atalarımıza dönük olarak sarf ettiği alçak ve hain kelimelerini iade ediyoruz. Şayet buraya gelirse o cesareti gösterirse bizler de Dersim halkı olarak bir haine, bir alçağa nasıl davranılması gerekiyorsa, nasıl muamele edilmesi gerekiyorsa o ölçekte bir cevap vereceğiz.
Mustafa Taşkale (Emek Partisi İl Başkanı, Dersim'e asla ve asla gelmesin.
Mazlum Doğan (KESK Dönem Sözcüsü): Boşuna gelmesin, bu halkı da galeyana da getirmesin.
Örneklerde de görüldüğü gibi sağduyu çağrısı yapanların yanında Başbakan Davutoğlu’nun tahriklerine kapılanlar da var. CHP Tunceli Milletvekili Aygün’ün sağduyusuna karşın İl Başkanı farklı telden çalıyor.
1.Dünya Savaşı’nın küçük bir kıvılcımla çıktığını bilen Profesör Başbakan, konuşmadan önce düşünmediğini, tedbir alırken elbette ki düşünecektir. Gün ola, harman, yarın ola. Mevlam neylerse güzel eyler.
Not: Dünkü yazım teknik nedenlerle eksik yayınlandı. Son paragraf:
Sayın Türkeş istemediği halde, 10 asker seçim otobüsüne eskortluk yaptı. Dere içerisinden geçen, silahlı saldırı bir tarafa, yukardan taş atılsa kaçılacak yeri olmayan, derin Pülümür vadisinden ve çığ tünelinden saatte 20 km hızla, geçerek Tunceli’ye vardık. Öğretmen okulunun önünde toplanan 50-100 kişi slogan attı, Zaman zaman silahsız tacizlere, Palu’da otobüsün camına ulaşmayan taşlı saldırılara rağmen kazasız, belasız Elazığ’a vardık.