(Yorgunum çok yorgun…)
İstanbul’da oturan, 32 yaşında, evli, iki çocuk annesi Sivaslı, sağlık çalışanı Neslihan Kartal (NK), üç gün önce 24.00 sıralarında Samsun öğretmen evine giriş yapıyor ve aynı gece intihar ediyor. Telefonu kapalı olacak ki kendisine ulaşmayan eşi emniyete kayıp başvurusunda bulunuyor. Tüm konaklama yerlerinde kalanların listeleri 24.00-01.30 arası emniyete bildirilmesine rağmen NK ile bağlantıya geçilemiyor. İntihar ettiği sabahleyin temizlik görevlileri tarafından tespit ediliyor. NK sosyal medyada farklı zamanlarda yaptığı aşağıdaki paylaşımlarıyla yolun sonuna doğru geldiğinin işaretlerini vermiş.
‘İntihar; Akıl tutulması’ başlığıyla 20 gün önce intiharla ilgili şunları yazmıştım:
“Ruhsal, duygusal …çöküntü içine düşenler, yaşama şevkini kaybedebiliyorlar. Birey sadece yaşama gücünü değil; amacını da kaybediyor, kendisini değersiz ve önemsiz hissediyor, umutları sönüyor. Kendisinin bir defa, kalanların; kendini bu duruma düşürenlerin bin defa öleceğine, kendini değil; onları cezalandırdığına inanıyor, ölümü yaşama tercih ediyor”
NK’nın son paylaşımları:
Verilen sözler tutulsa şu an bu durumda olmazdım. Çayın şekersizine, insanın şerefsizine alışamadım gitti. Yorgunum çok yorgun… Kimseye anlatamayacağım kadar; kimsenin de anlayamayacağı kadar yorgunum… Eh be yüreğim gözünden akan yaşları sileceğine; akmasına sebep olanları hayatından sil! Ben hayatıma soktuğum kişilerin kalpsiz olduklarını hayatımdan çıktıktan sonra anladım. Arkamdan konuştuklarında anladım sevdiğim kişilerin riyakar olduklarını.
Ben herkesi dost, sevdiğimi başka sandım, elaleme peşkeş çektiğinde anladım aşkının yalan olduğunu. Sevdiğim şerefsizin yüzüme gülüşünün kahpece olduğunu. Bana üç kelimeyle aşkı tanımla deseler; şimdi ağzımı bozdurma, derim!. Ben kıskancım arkadaş..Ben sevdiğimin bir başkasına ‘canım’ demesine katlanamam o kadar..! Var mı itirazı olan?
Yaşamın neresinde olursan ol, sevgiyi hissettiğin an güçlüsün. Can yakan değil; cana yakın dostlarım olsun isterim. Sokaktaki köpeğe yemek ver; bir ömür boyu yanından ayrılmaz, değmeyecek birine ömrünü ver; bir köpek kadar olamaz.
İnsanı edebine göre seç! Edepli insanın aklından ihya olursun, edepsizse yürü geç; yanında durdukça rezil rüsva olursun. Sakın ola köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme! Olur ya tam yarı yolda köprü yıkılıverir. Öteki tarafa ayının yeğeni olarak geçersin.
Konu her ne olursa olsun, verdiğin sıkıntı ve aldığın ah cam parçasından daha keskindir… Dönüp dolaşıp üstüne basarsın kime ne yaparsan, bir gün aynısını yaşarsın. Canımı yaktıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi bir de helallik isteyenler, cehennemde yandığınızı görsem üzerine benzin dökerim. Benim de ağır gelecek cümlelerim var da söyleyecek acımasız bir kalbim yok..
Beni kimse tehdit edemez…! Akıllı ol Paşam! Sen vurursun dikiş atarlar, ben vurursam toprak atarlar.
Baktım da sana kırgın değilim, kızgın değilim, dargın değilim… Kısacası ben artık sana hiçbir şey değilim.
Yüzsüzdür insanoğlu kimse bilmez fendini, kime iyilik yaptınsa ondan koru kendini. Yaşadıklarım benim sınavımdı; bana o anlarda nasıl davrandığınız da sizin sınavınızdır.
Gölgene de lafım yok, o da seni adam sanıp peşinden gidiyor.
Özlersin bir sigara yakarsın,
Üzülürsün bir sigara yakarsın,
Sıkılırsın, .. duygusal insanlar bu yüzden çabuk ölüyor işte. Ömrümü yediniz ömrümü.