Samsun Büyükşehir Belediyesi, Başkan Yusuf Z. Yılmaz döneminde sahil düzenlemesi yapılarak Samsunlu denizle buluşturuldu. Sadece bu icraatıyla da başkan üst üste 3 dönem seçildi. Artık yapılacak iş kalmamış gibi; başkan eski yaptıklarını bozmakla meşgul. Adeta çocukların ‘yapboz’’ oyunu gibi; denizle buluşturduğu Samsun’la denizin arasına engel koymak için, sözde proje üstüne proje hazırlıyor. Batı Almanya’yı Doğu Almanya’dan ayıran ve 1989’ da yıkılan Berlin Duvarı gibi şehirle deniz arasına set çekmeye devam ediyor.
Önce Canik’te kocaman AVM ve otelle, Gülsan Sanayi ve arkasındaki havzanın önü tamamen kesildi. Hem deniz görüntüsü hem de denizden dağa, dağdan denize hava akımı engellendi. Hava akımı olmadığı için senenin belirli bir zamanında sis, pus ve kirli hava bölgeye hapsedildi. Yukardan bakıldığında bunu görmek mümkün.
Liman bölgesinde çok katlı otel ve daha sonra etrafında sağlanacak özel alanla denize ulaşmanın engellenmesi yetmiyormuş gibi; şimdi de eski MİT binalarının bulunduğu yere belediye binası, Telekom Call Center’in yerine müze yaparak tüm bölgenin denizle bağlantısının kesilmesi planlanıyor.
Batı parkta yapay tümsekler, çakma aslanlar, Atakum’da SGK, emniyet binaları,mahkeme kararıyla engellenen protokol camii, kaya doldurularak yıkılan sahillerle doğa ve denize tam bir savaş açılmış. Samsunlu, eskileri arayacak kadar denizden uzaklaştırılıyor. Hukuksuz yıkım ve tahribatlar mahkemelerden dönse de hukuk zaman zaman arkadan dolanılarak aşılıyor. Şehir sessizliğe bürünmüş. Hem sektörel hem de vatandaş olarak zarar gören ve zararı gittikçe büyüyenler, olanı, biteni izlenmekle yetiniyor. Sahiller harap ediliyor. Y.Z. Yılmaz tüm bunları neden yapıyor? Başkan şehre kızdı mı? Şehir oyunu verdi, ama başkana yeterince sahip çıkmadı mı? Başkanın oydan başka da desteğe mi ihtiyacı var? Beklediği desteği alamayınca, şehri cezalandırmak için yaptığını yıkıyor mu? Hepsini üst üste koyduğunuz zaman başkan yaptığını yıkmasa da bozuyor.
Başkana mavi değil; kızıl bayrak
Sahilleri bu kadar bozan, sıvı atıkları denize şarj eden, plajlarında her yıl 25 kişi boğulan bir şehrin belediyesinin ‘Mavi Bayrak’ beklemesi abesle iştigaldir. Başkanın alabileceği bayrak kalmışsa elinde Rusya lideri Putin’den gelecek kızıl bayrak olur.
Ambulans neden yaralıları alamıyor?
PKK saldırıları yüzünden ilk kez Türkiye’de zırhlı ambulans kullanılsa da yine de sağlık personeli hayatını kaybediyor. Ambulansların hasta veya yaralılara ulaşmamasının sebebi PKK’dır.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaralılara müdahale etmeye giden HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, belediye başkanı ve 10 yaralının bir evin bodrumunda bulunduğunu ve kan kaybettiğini, İçişleri Bakanı ile görüştükten sonra şu an itibariyle ateşin kesildiğini, ama ambulansın gidip yaralıları alamadığını, şu anda kan kaybeden İMC TV’nin kameramanının da aralarında bulunduğunu, yaralılardan ölen olursa sorumlusunun hükümet olacağını TBMM’de söylüyor. Demirtaş’ın şikayetini TBMM veya hükümete değil, ambulanslara roketatarla saldıran militanların talimat aldığı Kandil’e yapması gerekmiyor mu? Kaybedilen kaybedildiği yerde aranırsa bulunur.