Ünlü gangster Al Capone ABD’yi ele geçirdiği halde, ancak vergi kaçakçılığından tutuklandı, 11 yıl hapis ve servetiyle orantılı para cezasına çarptırıldı. Capone 1920’li yıllarda ABD ekonomisinin zor günlerinde alkol yasağından ve eline geçen fırsatlardan yararlanarak, gücünü güç kattı. Capone’un hayatını elbet de bir başkası yaşamamıştır. Ancak birçok ülkeden birçok siyasetçi Capone’nun hayatından kesintiler yaşadı ve yaşıyor. Capone suç işlemeye çocukken başladığını şu sözlerle açıklamıştır;
‘Çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an ‘bana bir bisiklet vermesi için’ Tanrı'ya dua ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim’ | ||
Al Capone,stratejisini belirledi; Sahip olmak istediklerini Tanrı’nın vermesi yerine, isteklerini kendisi gerçekleştirirken, Tanrı’dan işlediği günahların affını istedi. Capone adeta Tanrı ile iş bölümü yaptı. Bu yolun Türkiye’de kullanıldığını esefle izliyoruz.
Fırsat ve tehditleri bir arada görüp, fırsatlardan yararlanan Capone, sırasıyla tehditlere karşı önlem aldı. Artık mafya teşkilatlanmasını devlet içinde kadrolaştırmıştı. Pek çok vali ve belediye başkanıyla yakın dostluk kurmuştu, bir kısmı emrinden çıkmıyordu. Yaptıklarına bu sayede göz yumuluyordu.
Başkan Hoover'la tanıştırdıktan sonra kariyerindeki yükseliş hızlandı; neredeyse hükümete sahip oldu. Artık senatörler, milletvekilleri emrindeydi, üniversitelerde konferanslar verdi. Mafya teşkilatını devlet kademelerine taşıdığı için devletçi mafyanın kurucusu sayılır. Güvenlik güçleri suç örgütüyle zincirin halkaları gibi iç içe geçerek zincir oluşturdu. Kazandığı servetle derneklere bağışlar yaptı, zamanla halk kahramanı oldu. Bazı kesimlerce modern Robin Hood kabul edildi.
Capone mahkemeleri şöyle suçladı;
Hodri meydan işte; açık oynayın oyununuzu
Haraca kestikse şehri; ne olmuş yani?
Dökün kursağınızdakini, atın zarınızı, sürün kozunuzu.
Kodamanlar,aynasızlar,o biçim mangır babaları
Adalet kürsüsünün keçisakallıları
Hep bu yolun yolcusu,ortağımız değil mi?
İndirmediler mi ceplerine yüzde ellileri
Vergi kaçakçılığından 1931'de hakkında soruşturma açıldı, vergi kaçakçılığından suçlu bulundu. 11 yıl hapis cezası ve varlığıyla orantılı para cezası aldı. 8 yıl sonra iyi halden tahliye olduğunda çeteden kopmuş, bulanıma sürüklenmişti. Nihayet 1947 yılında algılama düzeyi 12 yaş seviyesine indi ve öldü. Batmaz denen Titanik’in ilk seferinde battığı gibi; yıkılmaz denen imparatorluk hesaba katılmayan, belki de bilerek yaptırılan bir vergi kusuruyla yerle bir oldu.