CHP Eski Parti Meclisi Üyesi Savcı Sayan, kurultayla ilgili değerlendirmesinde Kılıçdaroğlu’nun ilk geldiği günden bu yana partiyi tek taraflı mezhepçi bir politikaya sürüklediğini, samimi CHP’lilerin bu oyunu bozması gerektiğinin altını çiziyor, CHP İstanbul 2. Bölge Milletvekili Adayı Rabia Burçe Tunga ise ‘CHP, gün geçtikçe özünden daha da uzaklaşıyor. CHP neredeyse tamamen Alevileştiriliyor. Mesela bu çerçevede benim mezhepsel tutumumu değerlendirerek, aday göstermediler. CHP’ye gelen herkesin mezhepsel kimliği sorgulanıyor. Bütün bunları değerlendirdiğimiz zaman tabanda ciddi bir rahatsızlık var’ diye konuştu. 03.01.16 (Basın)
Kurultaylar, partinin ve ülkenin sorunlarını masaya yatırıp çözüm yollarını göstermek için yapılır. Sıra dışı durumlarda; yapılması gereken zaman beklenmez, sorun doğduğu zaman olağanüstü kurultay yapılır. Türkiye’de olağanüstü kurultaylara gerek var mı? Elbet de var. Türkiye’nin durumu olağan mı ki, partilerin durumu olağan olsun. Olağanüstü durumlarda olağanüstü uygulamalar yapılır ki bunlardan bir tanesi de olağanüstü kurultaydır.
CHP’nin il ve ilçe kongrelerine bakıldığında; partinin veya Türkiye’nin olağanüstü durumu yerine parti organlarında veya genel merkezde nasıl iktidar olunurun hesaplarının yapıldığı görülüyor. CHP’yi diğer partilerden daha demokrat gösteren ön seçim, bu kurultay sürecinin en çok tartışılan konusu oldu ve olmaya da devam ediyor.
Ön seçim teşkilat oylaması mı yoksa başka faktörlerin devreye girmesi mi demek? Delegenin iradesi partilinin ve de seçmenin iradesi mi? Görünen odur ki CHP’nin Türkiye’yi tartışacak durumu yok. CHP’nin durumu zaten tartışmalı. Kirli elle temiz el operasyonu yapılamayacağı gibi; yardıma muhtaç birinin başkasına yardım etmesi de beklenemez. Türkiye’nin bunca hayati sorunu varken, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü bile resmen tartışılırken, Bağımsız bir Kürt devletinden söz edilirken, dinin büyüsüne kapılan CHP’nin nasıl dindarlaşacağı; bunun bir cemaat üzerinden mi yoksa bir mezhep üzerinden mi olacağı tartışılıyorsa, genel seçimi kazanmanın değil de ön seçimi kazanmanın hesapları ağır basıyorsa, CHP ile bir yere gitmek isteyenlerle CHP’yi bir yerlere götürmek isteyenlerin kurultayı olacak bu kurultay. Bu kurultayın Türkiye kurultayı olması beklenmese de CHP, hem partiyi hem de Türkiye’yi masaya yatırmalıdır. Yatırmazsa ne mi olur, başkaları yatırır ve o masadan CHP bir bütün kalkamaz.
HDP’yi Türkiye partisi yapmaya çalışanlarla CHP’yi marjinalleştirenler aynı kişilerse, senaryo belli: HDP teröre bulandı. Yeni bir partiye ihtiyaç var. PKK ve HDP yöneticileri, kendi partilerinin kapatılmasını istiyor. Mağduriyetten de yararlanılarak, CHP’yi de kapsayan; CHP’nin bir türlü temsil edemediği kesimleri de temsil ederek, CHP’ye ihtiyaç bırakmayacak, CHP’nin altını oyacak, oyunu alacak yeni bir parti kurmak… Hesap bu. Kötülerin başarısı iyilerin sessizliğindendir. İyiler sessiz kalırsa tabi ki kötüler başarır. Şairin ‘Sahipsiz vatanın batması haktır, ancak sahip çıkarsan batmayacaktır dediği gibi; fikir de, parti de sahip çıkılırsa batmaz.