Büyükşehir Belediye Başkanı Y.Z. Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu karmaşık ilişkiler ağı artık yargı önünde. Hem de eskisi gibi; sessiz ve derinden değil. Herkesin gözü önünde duruşmalar yapılıyor. Terörle mücadele edenlerin barikatları kaldırıp, çukurları doldurarak, mayınları söküp ilerlediği gibi mahkemeler de sapla samanı karıştırmadan emin adımlarla soruşturmaları yürütüyor. Saplar da samanlar da ayrı ayrı iki kule oluşturdu.
Başkan’da dava, devlette zaman çok. Yargılamanın çok karmaşık olması, çok farklı özelliklerdeki kişilere uzaması, süresini etkilese de sonucunu etkilemeyecek. Kime ve nereye kadar uzarsa uzasın yargılama kesintiye uğramadan sürüyor.
Aslan ne ‘’Sarı öküzle, ne de sarı inekle” yetiniyor. Sürünün tamamı verilmeden kurtuluş yok. Karmaşık ilişkiler, farklı rotaların kullanılmasına neden oluyor. Rotası belli olmayan gemiye hiçbir rüzgarın yararı olmadığı gibi, daha önceki yargılamalarda rüzgar arkadan estiği için gemi hiçbir engelle karşılaşmadan yol alırken, şimdi karşıdan esen rüzgarın engeliyle karşı karşıya kalıyor.
Samsun’un olumsuzluklarda iller sıralamasının başında gelmesinin sebebi Samsun’un sahipsizliğinden kaynaklanıyor. Siyaset, bürokrat, yargı ve güvenliğin karmaşık bir ilişki içinde olması Samsun’da iyi bir şeyin olmasını engelliyor. Temiz yatırımların yollarını kesenler, sıra kirli yatırıma gelince ellerinden gelen kolaylığı gösteriyor, soruşturma başlayınca ‘dut yemiş bülbüle dönüyor’. Konuşanlar da akla ziyan açıklamalar yapıyor; ‘Kirli yatırımcılar, Samsun’u kirletmenin karşılığı olarak Samsunspor’a yardım etsin’ diyor. Samsun’u kirletmenin bedeli bu olabilir mi? İnsanı sözü, hayvanı yuları bağlar. ‘Tecavüz kaçınılmazsa, tecavüzcü parasını ödesin’ demek değil de ne demektir bu açıklama? Tecavüzü kaçınılmaz görebilir mi kamu yöneticisi?
Herkes kendi çıkar ilişkilerine göre devleti ve siyaseti yapılandırmanın gayreti içinde olunca halkın feryatları duyulmuyor, gözyaşları silinmiyor. Ağır girift davalarda dağ adeta fare doğuruyor, millet adına karar veren hakimlerin kararları milleti tatmin etmiyor.
Her şey değişmedi, ama bir şey değişti; davaların seyri değişti; devlet harekete geçti. Artık sorgulanmayanlar sorgulanıyor, yargılanmayanlar yargılanıyor, dokunulmayanlara dokunuluyor. Yakalanmayanlar yakalanıyor. Görülmeyenler görülüyor, denetlenmeyenler denetleniyor. Organize suç örgütlerinin üzerine gidiliyor. Faili meçhuller bir bir aydınlatılıyor. Benzer suçlardan salıverilenler, artık uzun süreli hapis cezalarına çarptırılıyor. İlin her tarafında polisler kesintisiz denetim yapıyor. Kan emen yarasalardan başkasının göremediği karanlıklar aydınlanıyor, vatandaş artık mal ve can güvenliğinden eskisi kadar endişe etmiyor.