HDP dışındaki siyasi partilerin biraraya gelerek hükümet kuramaması sonucu, HDP’nin de, aldığı milletvekili oranında bakanla temsil edildiği seçim hükümeti dışında hükümet formülü kalmadı. Böylece Türkiye’yi erken seçime götürecek hükümette kırmızı plakalı 4 HDP’li bakan da olacak. Ya da bürokratlardan oluşan; siyasiler dışında bir erken seçim hükümeti oluşturulacak.
MHP ile yapılan görüşme sonrası koalisyon kurulamayacağı anlaşıldığı halde Davutoğlu’nun görevi Cumhurbaşkanı’na iade etmemesi, kalan süreyi hükümetinin bir de TBMM’de güven oylamasıyla geçireceği için, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 276 milletvekili bulmadan hükümet kurmakla görevlendirilmeyeceği anlaşılıyor.
Ak Parti – MHP koalisyonu da kurulamadı. Neden kurulamadı? Sorumlu kim? Masayı kim, neden terk etti? Seçim sonuçlarını kim nasıl okudu? Bundan sonra ne olacak? Olanlar sandığa nasıl yansıyacak?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendilerine koalisyon teklifi gelene kadar yaptığı açıklamalarda en çok oy alan iki partinin; Ak Parti ve CHP’nin hükümeti kurmasını, kurulamazsa, diğer alternatiflerin denenmesini, tüm alternatifler denedikten sonra erken seçime gidilmesini önerdi. Bahçeli, Ak Parti – CHP koalisyonu kurulması durumunda MHP’nin ana muhalefet görevini yapacağını, kurulamaması durumunda Türkiye’yi namerde; ‘HDP’ye’ muhtaç etmeyeceğini, Ak Parti ile hükümete hazır olduğunu söyledi.
Bahçeli, seçim akşamı yaptığı açıklamada, ‘Hükümet kurulamaması durumunda alternatiflerden birin erken seçim olduğunu ve MHP’nin erken seçime hazır olduğunu’ söylemişti. Ancak, bu arada terör olayları arttı, can ve mal, hatta seçim güvenliği ortadan kalktı.
Can ve mal güvenliğinin sağlanması, ayrıca asayiş ve güven ortamının tekrar tesis edilinceye kadar bir erken seçimin mümkün olamayacağı, Ak Parti azınlık hükümetinin bu olayların üstesinden gelemediği görüldü. Bu nedenle de mutlaka bir çoğunluk hükümetinin kurulması gerektiği, Ak Parti - CHP hükümetinin kurulaması sonucu tek alternatif; Ak Parti MHP koalisyonu kurulamadı. Hem siyasi hem de silahlı propagandayla 80 milletvekili çıkaran HDP’nin hükümette 4 bakanla temsil edilmesinin sorumluları bunun faturasını ağır ödeyecektir.
Davutoğlu, MHP’nin ileri sürdüğü şartlara atıfta bulunarak, Ak Parti – MHP hükümetinin kurulamadığını söyledi. Hatta görüşme süresince, koalisyon görüşmesi yapılmadığını, hükümetin güvenlik politikaları hakkında Bahçeli’ye bilgi verdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın CHP ile yapılan görüşmeler için ‘İntihar olur’, MHP ile yapılacak görüşmeler için de ‘Aileme uzanır’ uyarılarından sonra Ak Parti ile bir koalisyon kurulamayacağı anlaşılmıştı. Hangi tarihte olursa olsun yapılacak bir erken seçimde; halkın koalisyon kararına uymayanlar sandığa gömülecektir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ’beni halk seçti, ben milli iradeyim, başkanlık sistemi fiilen uygulanıyor. TBMM’ye düşen bu fiili durumun yasalarını çıkarmaktır’ derken tüm koalisyon kanallarını kapattığını da söylemiş oldu. Yolsuzlukları bile mahkemeye değil; halka götürelim diyen Erdoğan’ın, halkın seçtiği meclisi tanımaması, halkın egemenliği yerine kendi egemenliğini yasal hale getirecek sonuç alıncaya kadar seçimin tekrarlanmasını istemesi seçmende nasıl bir karşılık bulacaktır? Halk kendi iradesinin üstünde bir irade kabul edecek midir?
Seçime kadar geçen süre içerisinde, halkın ‘koalisyon kurun’ kararına kimin uymadığı seçmene anlatılacak. Ak Partiyi 1. Parti seçerek, koalisyonun önünü tıkadığı için mi, yoksa Ak Parti’nin tek başına iktidarına son verdiği için mi hükümetsiz kalındığı, yeni seçimin sonucunu derinden etkileyecek.