Başbakan Erdoğan,'Kıbrıs diye bir ülke yok'
Güney Kıbrıs Rum kesimin AB’ye üyelik sürecinden bahseden Başbakan Erdoğan, "Bir defa Güney Kıbrıs devlet değildir, Kıbrıs diye bir ülke yok. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi var. Çünkü bir yeşil hat var, kuzeyinde de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var’ dedi. "
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarına kadar Sayın Başbakan’ın dediği doğruydu; Kıbrıs Cumhuriyeti diye bir Devlet veya Ülke yoktu, ancak Abdullah Gül’ün başbakan ve Yaşar Yakış’ın Dışişleri Bakanı olduğu 58. Hükümet döneminde Türkiye’nin onayıyla Kıbrıs Cumhuriyeti Rum ve Türkleri temsilen AB’ye üye oldu. Yani AKP hükümetinin sayesinde artık bir Kıbrıs Cumhuriyeti var hem de AB üyesi.
‘Çözümsüzlük çözüm değildir’
AB yasalarına göre çatışan - sürtüşen tarafların onayı olmadan taraflar birliğe üye olamaz, yani Türkiye’nin onayı olmadan Rumlar, Rumların onayı olmadan Türkiye AB’ye üye olamaz. Tüm üyelerin onayı alınmadan da bu yasa değiştirilemez.
Almanya gerginliğinde kusur Başbakanlarda değil bakanlarda
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'la görüşmesinin, "Siz onurlu bir uzlaşmaya hazırken, Türk tarafının sizin adımlarınıza karşılık vermediğini tespit ettik.” dedi.
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, "Merkel’in 1974 yılında Türk askerlerinin adanın kuzeyini işgal ettiğini ve Türkiye’den çok sayıda Türk vatandaşının da adaya gittiğini bildiğini, Almanya bu bölünmüşlüğün aşılabilmesi için her türlü çabayı harcayacaktır" demişti.
T.C Dışişleri Bakanlığı, Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakanı Angela Merkel'in Kıbrıs konusundaki açıklamalarının, ciddi bir yanılgıdan veya yanlış bilgilendirmeden kaynaklandığını belirtirek, geçmişte Kıbrıs sorunu çözülmeden Kıbrıs Rum tarafının tek yanlı Avrupa Birliği üyeliğinin hata olduğuna dair ifadeleri kamuoyuna da yansıyan Şansölye Merkel'in, görüşme süreci hakkında yanıltıldığı açıktır" dedi. Angela Merkel’in Rumlarla ilgili ‘Şımardılar’ beyanının olduğu doğrudur.
Almanya'dan Erdoğan'a sert yanıt .Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert, , "Almanya Başbakanının Annan Planının Kıbrıslı Rumlar tarafından reddedildiğini bilmediği iddiası yanlış. Bu konuda tarih dersi almaya ihtiyacı yok" dedi.
Dimitris Hristofyas: “Biz izin vermediğimiz sürece, Türkiye AB’ye üye olamaz’.
Doğrudur. AB’de kararlar oy çokluğu ile değil, oy birliğiyle alınır. Bir üyenin karşı çıktığı karar alınamaz.Rumlar onaylamadan Türkiye üye olamaz.
Buraya nasıl gelindi?
Güneyde devlet olmayan Rum yönetiminin Kıbrıs Cumhuriyeti olarak AB’ye üyeliği nasıl oldu?
Türkiye’nin onayıyla, Türkiye itiraz hakkını kullanmadığı için oldu. Hangi dışişleri bakanı onayladı?
Darbe hükümetinin dışişleri bakanı mı? Hayır
Tansu Çiller mi? – Hayır
Erdal İnönü mü? -- Hayır
Murat Karayalçın mı? – Hayır
‘Çözümsüzlük çözüm değildir’
Sayın Erdoğan henüz Başbakan olmamış, bugünkü Müslüman Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül, Başbakan, Yaşar Yakış da Dışişleri Bakanı iken, Yakış ‘Çözümsüzlük, çözüm değildir. Rumların üyeliklerine itiraz edelim de, Avrupa ordularını karşımıza mı alalım’ diyerek o güne kadar Rumların üyeliğine karşı çakan T.C. Devleti, Rumların üyeliğine onay vererek sorunu çözmüştür. ‘Ver, Kurtul’ formülü uygulanmıştır.
Hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de bayram havası esmiş, Kıbrıslı Türkler AB üyesi olmuş, Bu taviz karşılığında Türkiye de AB’ye girmiş; gençler lise diplomalarıyla, işçiler çekiçleriyle, şoförler de ehliyetleriyle artık vizesiz Avrupa’nın yolunu tutmuştu. Akşam havanın kararması bile beklenememiş, gündüz havai fişeklerle kutlanmıştı. Ancak Rumlar elde ettikleriyle kalırken, diğerleri havasını aldı. Umutlar başka tavizlere, başka baharlara kaldı.
Türkiye yetkisini Rumlara devretti.
Çatışan, sürtüşen tarafların onayı alınmadan diğer taraf AB’ye üye olamazken, Türkiye davalı olduğu; çatıştığı Rumları yargılandığı mahkemeye üye yapmakta bir beis görmedi. Şimdi AB’ye üye yaptığı Rumlardan adalet ve merhamet bekleyen ve beklediğini alamayan Türkiye’nin feryatlarıdır, Sayın Başbakan Erdoğan’ın Avrupa’ya seslenişi ve serzenişi.
Angela Merkel de ‘Rumlara hak etmedikleri verildi ve şımardılar’ dedi.
Hak etmediğini alanın suçu var da, verenin hiç mi yok? Sadece Merkel değil, Sayın Erdoğan da yakın tarihi okumalı.
Başbakanlardan daha suçlu bakanlar, hem kabinedeki bakanlar, hem de sessiz bakanlar…