CHP'nin 'İkinci Yüzyıla Çağrı' başlıklı vizyon tanıtımı beklentileri karşıladı mı? Kimin ne beklediğine bağlı olarak hem karşıladı hem de karşılamadı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanlığını yapacak olan Jeremy Rifkin ABD’den, ekonomi ve yüksek teknoloji uzmanları ve Kamer Daron Acemoğlu gibi iktisatçı ve ekonomistler salona gelmeyip uzaktan canlı bağlantı ile teknik konuşmalar yaptı.
Salona gelmeyenin canlı bağlanması yerine canlıymış gibi görüntüler verilirken eşzamanlı olarak İngilizce konuşmaların çevirisinin de verilmesi dikkat dağınıklığını engellerdi.
Konuşmaların anında simultane çevirmenler tarafından çevrilmemesi, toplantının tek oturumda 4 saatten fazla sürmesi, salonun içinde ve dışında dikkatlerin dağılmasına neden oldu. Kılıçdaroğlu’nun eşinin protokolde uyuması da CHP Samsun Milletvekili adayı gazeteci Şaban Sevinç’in ‘organizasyonun bir vizyonsuzluk göstergesi’ olduğunu paylaştıktan kısa süre sonra paylaşımını silmesi de bence önemli değil. Önemli olan duyması gerekenlerin dinlemesi, anlaması gerekenlerin anlaması ve anlatmasıdır.
Rahmetli Demirel’in ‘İki anahtar’ vaadi gibi vaatler yerine yabancı yatırımcının nasıl getirileceği, devleti hortumlayanlardan paraların neden ve nasıl alınacağı, geçmişe dönük memurun kayıplarının nasıl giderileceği gibi vaatler biraz daha somutlaştırılsaydı, ilgi hem salonda hem sahada daha yükselirdi.
‘İLİM ÇİN’DE YEMEN’DE NEREDEYSE ARA, BUL!’
İstanbul doğumlu, Ermeni asıllı Türk/Amerikan vatandaşı Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) iktisat profesörü, siyasal ekonomi, ekonomik kalkınma, ekonomik büyüme, gelir ve ücret dengesi eşitsizliği konularında çalışmalar yapan Kamer Daron Acemoğlu ve Amerikan Jeremy Rifkin’in kimliği tartışma konusu oldu.
JR’in İspanya’da Katalonya’nın bağımsızlığını desteklediğiyle ilgili faaliyetlerde bulunduğu tartışmaları, kendisine şüpheyle yaklaşılmasına neden oluyor. Anayasa çalışmalarına katıldığı Çekoslavakya ve Yugoslavya’yı paramparça eden Ergun Özbudun bir dönem Türkiye’ye de anayasa hazırladı. Tabii ki ekonomi bir anayasa metni hazırlama gibi oldu bittiye getirilebilecek bir iş değil. Gizli yanan fitilli bomba patlayınca anlaşılır. Açık yanan fitilli bombanın ne zaman patlayacağı önceden bilinir. Anayasanın zararı parçalandıktan sonra anlaşılsa da ekonomistin dost mu düşman mı olduğu kısa sürede anlaşılır.
Acemoğlu’nun Ermeni kökenli olmasına dikkat çekiliyor. Benim de takip ettiğim Acemoğlu alanında dünya markası bir ekonomisttir, Ak Parti hükümetlerinde bakanlığı tartışıldı, kendisine büyükelçilik teklif edildi. Bunlardan daha önemlisi kişilerin etnik kökenleri değil; kim oldukları, ne yaptıkları önemlidir. Etyen Mahçupyan yıllarca başbakanlık danışmanlığı yapmadı mı?
Samsun Anadolu Lisesi mezunu, Samsunlu İbrahim Eriş, ayrıntılarını daha önce yazmıştım; Brezilya Merkez Bankası'nın Eski Türk Başkanı olarak Brezilya’da enflasyonu kısa sürede yüzde 5 binden, 5’e indirdi. Kaldı ki Peygamberimiz ‘İlim, Müslüman’ın kaybolmuş malı gibidir, Çin’de Yemen’de neredeyse ara bul’ yani; çalış, sen bul, bulamazsan bulandan al, kullan demiştir.
Hava ve su hayat verir, ancak hava kasırga, su sel olunca hayatları söndürür. İnsanlar başkalarının suçlarıyla suçlanamaz, iyilikleriyle aklanamaz. İyilik de suç da bireyseldir. Hortumcu yerli olacağına, hortumsuz yabancı olsun.
Ankara Esenboğa Havaalanına 1982’de Ermeni Terör Örgütü ASALA tarafından yapılan saldırıda 8 vatandaşımız hayatını kaybetti, 70 kişi yaralandı. Olaya karşısında çok üzülüp, kahrolan Türk vatandaşı başka bir Ermeni İstanbul/Taksim’de kendini yakarak hayatına son verdi, saldırgan yakalandı, idam edildi. Etnik kökenlerine göre; ikisi de Ermeni’ydi. Mesele etnik köken değil; kişinin yaptığı veya yapmadığıdır.