Meral Akşener MHP’nin olağanüstü kurultay sürecini değerlendirirken, gerektiği kadar çok, mümkün olduğu kadar az konuştu, ‘Ülkücü hareketin yükleyeceği sorumluluğu almaya hazırız’ dedi. MHP Genel Başkan adaylığının sinyalini veren Akşener, ‘Hazırım’ değil de ‘hazırız’ dediğine göre bir ekiple yola çıkıyor. MHP İzmir eski İl Bşakanı Musavvat Dervişoğlu, eski MHP milletvekili ve 1980 öncesi İstanbul Ülkü Ocakları Başkanlarından Mustafa Verkaya, BBP İstanbul İl Başkanı Kazım Ayaydın’ın da katıldığı İstanbul Etiler’deki toplantıdan Akşener’in yola çıktığı anlaşılıyor, topuk sesleri duyuluyor. ‘Dervişi uçuran müritleridir’. Dervişoğlu’nun Akşener’i mi, Akşener’in Dervişoğlu’nu mu uçuracağını, kimin kimi ne kadar veya nereye uçurabileceğini zaman gösterecek.
Akşener, kongreli kurultay için diğer tüm adaylarla noter kanalıyla delege imza kampanyası yürütüldüğünü, olağanüstü kurultayın toplanmasının sağlanacağını, katılan delegelerin yarıdan bir fazlasının (salt çoğunluğun) kararıyla tüzüğün değiştirilerek genel başkanlık seçiminin gündeme getirileceğini, kendilerine delege tarafından görev verilmesi durumunda verilen görevi hakkıyla yapacağını belirtti. Hukuksuz engellemelere boyun eğmeyeceğini ‘Pilavdan dönen kaşığın sapı kırılsın’ şeklinde ifade etti, çok konuşup bir şey söylemeyenlerden olmadı; az konuşup çok şey söyledi.
Süreç nasıl işleyecek?
Yeterli imzaya rağmen kurultay Sayın Bahçeli tarafından engellenir veya toplanmazsa, hukuki süreç başlatılacak. En geç 45 gün içinde Seçim Kurulunca kurultayın mahkeme kararıyla yapılması sağlanacak. Tüzük değişikliği durumunda, kongrenin kaçınılmaz olacağı ve de genel merkezin yeni pozisyon alacağı, kurultayı herhangi bir şekilde engellemesinin asla çözüm olmayacağı, bu tür yollara tevessül edilmeyeceği, genel merkezin de yeni duruma göre yeni bir aday çıkaracağı, bu adayın da muhtemelen eski muhalif MHP Gen. Bşk. Yrd. Gaziantep Milletvekili Prof Dr Ümit Özdağ olacağı iddialar arasında.
Ege Denizi’nde Kardak Kayalalıkları’nda dikilen Yunan bayrağı için ‘O bayrak ya inecek, ya inecek’ diyen Başbakan Tansu Çiller’in gafsız, daha saf, daha duru, daha dolu, daha muhafazakar versiyonu olarak, hem erkek egemen görüntü veren bir partiye genel başkan adayı olabileceğini açıklaması hem de 28 Şubat Sürecinde ‘Postmodern Darbeci’ askerlere karşı gösterdiği dirençle Akşener, Margaret Thatcher’den daha ‘Demir Leydi’ olmaya aday.
Suyu bulanık görünce, oltayı alıp koşan, ortada henüz bir kurultay ve kongre yokken, tecrübesiz bir şekilde adaylığını açıklayan Sinan Ogan, bir dernek başkanı gibi; derinliksiz; sığ ve yetersiz konuşmalarıyla genel başkan da Akşener’e rakip de olamayacağını gösterdi
Koray Aydın, MHP Genel Sekreterliği, Genel Başkan Yardımcılığı, Grup Başkanvekilliği Milletvekilliği, Bakanlık ve Trabzon Milletvekilliği yaptığı halde 1 Kasım Seçimleri’nde Trabzon’da ilk sırada olmasına rağmen milletvekili seçilemedi. Sayın Bahçeli, K.Aydın için, ‘Ona oy vermeyin, bizim adayımız değil, yanlışlıkla aday yaptık’ dese dahi, Koray Aydın Trabzon’da vekil seçilebilmeliydi. Teşkilatın desteğine rağmen ilk sıradan seçilemeyen bir adayın genel başkan adaylığı ne Ülkücü iradeyle ne de seçmen iradesiyle bağdaşmaz.
Manken Tuğçe Kazaz, AKP’ye hizmet gerekçesiyle milletvekilliği adaylığı için Sayın Erdoğan’la ve başbakanla görüşememiş, seçimlerden sorumlu kişilerden biriyle görüşmüş. Kendisine ‘AKP’ye hizmet etmek için milletvekilliğinin dışında da yapılacak çok işler var, onlardan birini yapın’ denmiş.
MHP’de ‘davaya hizmet denilince’ başka hizmet edilecek alan yokmuş gibi; herkesin aklına ya vekillik, ya genel başkanlık geliyor. Haklarını bildiği halde hadlerini bilmeyenlere elbet deki hadleri bildirilmeli ki haklarını bildikleri kadar hadlerini de öğrensinler.
Mevcutlardan daha iyi; neyi, nasıl ve kiminle yapacağını söyleyemeyen, misyonsuz ve vizyonsuzların aday olması MHP’yi itibarsızlaştırmaktan öteye gitmiyor. MHP, aklına gelenin, genel başkan adayı olabileceği, sıradan bir parti değildir.