MHP’nin YSK’ya bildirdiği milletvekili adayları Samsun’da şok etkisi yarattı. Liste beklentileri karşılamadı. Seçmenin tanıdığı ve seçmeni tanıyan; seçmende karşılığı olan aday Aslan Karanfil listede yer alamadı. Adeta trenin vagonlarını çekecek lokomotifi unutuldu. Anekdot gerçek oldu; Kaplumbağa (VW) otomobilin motorunun arkada olduğunu bilmeyen adam, otomobilin kaputunu açmış, bir de ne görsün, motor yerinde değil, ‘Bu aracın motoru unutulmuş’ demiş. MHP listesindeki eksiklik de bu denli şaşkınlık yarattı.
Aynı özellikteki adayların peş peşe dizilişi, seçim çalışmalarını zora sokacağı düşünülse de ben dana önce uyarmıştım ve ‘Genel merkezler, ilçenin, bölgenin, teşkilatın adayı diye ayrım yapmıyor; tüm milletvekillerini Türkiye milletvekili, teşkilatın milletvekili olarak görüyor. Yeter ki seçime katkısı olsun, aynı ilçeden, aynı özellikte üç tane bile aday çıkabilir. Kendi oyuna talip olmayan, seçmende karşılığı bulunmayan adaylar, her zamanki gibi, beklentisiz çalışacak partililerin emeğiyle vekil seçilecek’ demiştim.
Seçmene göre doğru adayla seçim kazanmak yumurtadan civciv çıkarmak kadar kolayken, yanlış adayla seçim kazanmak neredeyse pişmiş yumurtadan civciv çıkarmak kadar zordur. Ancak, bize göre ideal aday, genel merkezlere göre ideal olmayabiliyor. Elbette ki genel merkezlerin de bir bildiği vardır.
MHP seçkin, düzgün bürokratlardan oluşan bir liste yaptı. İktidara hazırlanıyor. Ama önce iktidar olabilecek kadar milletvekili çıkarmak gerekir. Ak Parti Genel merkezi ve özellikle de Sayın Erdoğan seçimin siyasi ve ekonomik finansını sağlayacak güçtedir ve bunu defalarca yapmıştır. Bu listeyle Ak Parti ile mücadele etmek eskisinden de zor olacaktır. Çünkü, yaygın medyadan mahrum MHP ve CHP’de seçimin hem siyasi hem de ekonomik finansını partililer sağlamak durumundadır. Durum böyle olunca hem teşkilata hem de partililere iktidardan daha fazla iş düşecektir.
Elbette ki MHP Aslan Karanfil’den ibaret değildir. Ancak adaylığına kesin gözle bakılması, aday olmaması durumunda boşluk yaratacaktır. Karanfil’in seçmende bir özgül ağırlığının olduğunu daha önce de yazmıştım. Listeye yük getirmeden; kendi kendisini seçtirecek bir oy potansiyeline sahip bir adayın listede olmayışı, CHP 2. Sıra adayı Hayati Tekin’in işini kolaylaştırdığının yanında, Ak Parti listesindeki bir adayın daha kolay seçilmesine sağlayacaktır. Olan olmuş, giden gitmiş, kalan kalmış. ‘Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni bir şey söylemek lazım’ sözünde olduğu gibi; bundan sonra yapılacak çalışmalar seçimin kaderini belirleyecek.
Bu listelerle kim kaç çıkarır derseniz? Adayların ve genel merkezlerin çalışmasını görmek lazım. Hiçbir partinin diğerinden daha fazla kredisi yok seçmenin gözündü. Başarısızlığa meydan vermeyecek şekilde çalışan kazanacaktır.
‘Adam Halep’e gidiyormuş, çobana ne kadar zamanda varacağını sormuş. Defalarca sormasına rağmen, çoban cevap vermemiş. Adam yola koyulmuş. Çoban arkasından ‘bir haftada’ diye bağırmış. Adam hayretle geri dönmüş ‘Neden sorduğum zaman söylemedin?’ demiş. ‘Halep’e ne kadar zamanda varacağın gidişine bağlı, bu hızla bir haftada varırsın’ demiş adam. Hangi partinin kaç vekil çıkaracağı zaman gösterecek; adayların çalışmalarına bağlı.