1980 Askeri Darbesi’nden sonra bu kez MHP Genel Merkezi Samsun il teşkilatını kapattı. Son İl Başkanı Ömer Süslü il teşkilat önünde görevden azledilişini kitlesel basın açıklamasıyla duyurduktan sonra il binası önce sessizliğe, akşamleyin de karanlığa gömüldü.
‘Türk milletini mutlu, Türk devletini güçlü kılma ülküsü, İslam ahlak ve fazileti, Türklük gurur ve şuurunu yaşama ve yaşatma ilkesiyle’ çıkılan zorlu yolda, birçok teşkilat kapatıldı, yöneticileri ve delegeler disipline verildi. MHP Gen Bşk Yrd Ümit Özdağ, ‘Biraz demokrasi, Kurultay toplansın’ mesajı vererek MHP Gen Bşk.lığı ve Divan kurulu üyeliğinden istifa etti.
Darağaçlarına, kahpe kurşunlara, işkencelere verilen kurbanlar yetmiyormuş gibi bu sefer de ‘’dava’’ evlatlarını yemeye başladı. Türkiye her geçen gün içinden çıkılmaz bir halde iç ve dış güvenlik sorunlarıyla boğuşuyor. Terör adeta asker ve polisimizi yutuyor, sorunlar ağırlaştıkça ağırlaşıyor.Erken genel seçim kapıda, MHP olağanüstü kurultayın yapılıp yapılmayacağını tartışıyor.
Muhaliflere göre 543, genel merkeze göre 444 delege olağanüstü kurultay talebinde bulundu diye MHP yol ayrımına geldi. Gen Bşk Bahçeli ‘ne pahasına olursa olsun kurultayı yapmayacağını’ söylerken muhalifler de aynı kararlılıkla yapacaklarını söylüyorlar. Sinirler gerildikçe geriliyor. Mevcut yollarla çıkış görünmüyor. Ülkücüler ya bir yol bulacak ya da yeni bir yol yapacak.
MHP genel merkezi, yeterli imza olduğu halde kurultayı toplamadığı ve hukuki yolları kapatmaya çalıştığı, kongre sürecinde mevcut delegelerin seçilmesinde rol oynadığı için bugün olanlardan doğrudan sorumludur. Muhalif il başkanları, imzalarına gerek olmadığı halde delegeden önce imza vererek, kongreyi garanti etmeden genel merkezi eleştiren açıklamalar yaparak, MHP’yi mahkemeye vererek, MHP ile ilgisi kalmamış kişilerle ortak hareket ettiği iması yaratarak olanlardan genel merkez kadar olmasa da sorumludur.
Süreç, il başkanları dışındaki delegelerle yürütülebilecekken bizzat kendi gen bşk.larını alenen eleştirerek, dava açarak, ateşe odun attılar, alevleri harlı tuttular. Strateji fırsat ve tehditleri birarada görerek, fırsatlardan sırasıyla yararlanmak, tehditlere de aynı şekilde sırasıyla tedbir alabilmektedir. Muhalefetin bu stratejiyi yürütmesinin mümkün olamayacağını defalarca yazdım ve söyledim.
Şimdi kırıp dökme zamanı değil; iş iştin geçmemiştir, herkes özeleştirisini, zararın neresinden döneceğinin hesabını yapmalı. Dere geçerken at değişmez, ama midilliyle de dere geçilmez.