Basın İlan Kurumu (BİK) Genel MüdürüMehmet Atalay, Samsun’da bazı yerel gazetelerin 3’üncü sayfalarında cinayet,kaza, tecavüz ve cinsel istismar gibi haberlere yer verilmemesi yönündekikararıyla ilgili olarak “İnsanların kafalarını karıştıracak,midelerini bulandıracak haberler yapmamamız gerektiğini bir tartışalım”dedi.
BİKSamsun Şubesi öncülüğünde toplanan 9 yerel gazetenin sahibi, 3. üncü sayfalardabazı haberlere yer verilmemesi konusunda ortak karar almış ve ortak metinimzalamıştı. Ancak gazetemiz adına atılan imza gazetemiz imtiyaz sahibitarafından geri alınmış, gazetemiz çalışanları bir gün iş bırakmıştı.
Hangi haber daha mide bulandırıcı?
3.sayfada çıkan haberlerden daha mide bulandırıcısı, 3. sayfa haberlerine sansürgetirilmesi, bu sansürün de ilimizde çıkan irili ufaklı 9 gazeteden,dışımızdaki sekizinde gönüllü uygulanması ve Samsun BİK’dan sonra BİK Genel Müdürü Mehmet Atalay’ında bu kısmi sansürü savunmasıdır.
Gerçekler dizi,diziler gerçek gibi
BİK yetkilileri, dizileri gerçek, gerçekleri dizi gibiizliyor olacaklar ki olayların, haber yapılmamasıyla engelleneceğinidüşünüyorlar. RTÜK’ün dizilere böyle bir müdahalesi doğrudur. Çünkü dizilerinsenaryosu önceden yazılır, çekimler senaryoya göre yapılır. Ancak hayat böyledeğil; önce yaşanır sonra yazılır. Bu olaylar haber yapıldığı için yaşanmıyor,aksine yaşandığı için haber yapılıyor. Kaderbile yazıldığı için değil, yaşanacağı için yazılır.
Rahmetli Özal da ‘arabeskin acısını azaltın’ diyerek, azacılı arabesk tavsiyesinde bulunmuştu. Az acılı arabesk de yapılmıştı, ancakmilletin acısı azaltılmadan arabeskin acısının azaltılması bir anlam ifadeetmemişti. Özal da yanında eşi Semra Hanım olduğu halde otomobilinindireksiyonuna geçmiş, halk gibi İbrahim Tatlıses’ten acılı arabesk dinlemişti.
Haberin acısı değil, insanların acısı
Mesele neymiş? Sebepler değişmeden sonuçlar değişmiyormuş.Önce toplumun acılarını dindirmek gerekiyormuş. Acılar dinerse, acılı arabeskkimse dinlemez. 3. sayfa olaylarının da sebepleri ortadan kaldırılırsa, buolaylar yaşanmaz, haber de yapılmaz. Bu olaylar yazıldığı için yaşanmıyor.
Olayların görülmemesi, duyulmaması ve duyurulmamasıolayların olmasına engel değil. Tam aksine bu haberler ne kadar çok yazılır veyapılırsa, olaylara dikkat o kadar çok çekilir, toplumsal, sosyal, siyasal,kurumsal v.s. tedbirler alınır.
PKK saldırılarızamanında yazılsaydı, gazetelerde küçük puntolarla verilmeseydi, TRT’de ‘üçbaldırı çıplak’ olarak nitelendirilmeseydi halk bu kadar gafil avlanmaz, PKK budenli kök salamazdı.
Haberlerin 3. sayfayerine 5. sayfada verilmesini istemek basına müdahaledir. Bu da üzüm yemekdeğil, bağcıyı dövmektir. Sayın Başbakan Erdoğan ve Sayın Valimiz HüseyinAksoy’un dediği gibi; ‘daha fazla özgürlük’; olaylara stratejik bakmayı, fırsatve tehditleri bir arada görmeyi sağlayacaktır.
Mutfakta yemekyanıyorsa, mutfağın kapısını kapatmak çözüm değildir, ocağı kapatmak gerekir.Kapı kapatılarak yemeğin yanması engellenemeyeceği gibi; evin yanmasına dasebep olunabilir. Suçluların cezalanması, mağdurların korunabilmesi için dahaçok yazılarak olaylara ve suçlulara dikkat çekilmeli, halk uyarılmalıdır.
Kapkaç yazılarak bitirildi
Toplumun derinden etkileyen kapkaç olayları sansürlenerekdeğil; tam aksine haber yapılarak olayların üzerine gidilmesi sağlandı. Gerekliönlemler alındı. Halkın can ve mal güvenliği teminat altına alındı.