CHP Gen Bşk Kılıçdaroğlu ile İstanbul İl Başkanlığı için görüştüğü iddia edilen eski Milletvekili Gürsel Tekin, oylarını artırdıklarını ileri sürerek ‘HDP ve İYİ Parti olmadan da kazanırız, yerel seçimlere tek gireceğiz’ dedi. Güncel olmayan; bugünün seçmen yapısı ve koşullarıyla ilgisiz örnekler vererek sapla samanı birbirine karıştırdı.
İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, ‘CHP'den sadece köstek gördüklerini, her alanda nobran tavırla karşılaştıklarını ileri sürerek ‘Yerel seçimlerde AK Parti ve MHP ile ittifak yapılması gerektiğini’ savundu, kendisinin Eskişehir BB adayı olabileceğini ileri sürdü.
Millet İttifakı / CHP Adayı olarak seçimi kazanan mevcut EBB Yılmaz Büyükerşen, Hatipoğlu’nun açıklamalarının hatırlatılması üzerine ‘ Meral Akşener’in de kızacağını tahmin ettiğini belirterek, ‘Gülüp geçtiklerini’ söyledi.
Sadece Millet İttifakı’ndan değil; her partiden, her partiliden farklı sesler, kakofoni oluşturuyor; gürültü kirliliği oluşturuyor.
Cumhur İttifakı yerel seçim çalışmalarını başlattı. Sadece Millet İttifakı değil; muhalefet paramparça; hükümeti eleştirenle ittifak öneren aynı safta. Emeksiz kazanç nasıl çabuk kaybedilirse, nasıl kazanıldığı bilinmeyen seçim de öyle kaybedilir.
Bugünkü seçim sistemi ittifakı zorunlu hale getirmiştir; ittifaktan başka yol yoktur, ittifakı bozan kaybeder. Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimalinin yok denecek az olduğunu defalarca gerekçeleriyle yazdım. Kılıçdaroğlu Akşener’le değil de ‘taşıyıcı annelik’ görevi yaptığı partilerle anlaşarak aday olması küçük de olsa kazanma ihtimalini tamamen ortadan kaldırdı. Cumhurbaşkanı/Ak Parti Gen Bşk Erdoğan’ın ilk turda seçilememesi; karşıtlarının taraftarlarından çok olduğunu gösterdi, ancak Kılıçdaroğlu yaptığı hatalardan dolayı Erdoğan karşıtlarının oyunu alamadı.
7 Haziran 2015 seçimlerinden önce Ak Parti'nin seçimi kazanamayacağını seçimden önce ‘Ufukta koalisyon görünüyor’ başlıklı yazımda belirtirken, seçimden sonra da ‘seçmen koalisyon’ dedi. ‘Koalisyondan kaçan kaybeder’ demiştim. MHP koalisyon yapmadı algısı veya olgusu ile üç ay sonra tekrarlanan 2015 Kasım seçimlerinde; aldığı milletvekillerinin yarısını kaybetti.
Aynı şey yapılırsa aynı sonuç elde edilir. Bugün de ittifaktan kaçan veya kaçtığı algısı oluşan parti seçimi kaybedecektir.
İttifak yapmayacağız demek başka eşit şartlarda ittifak yapacağız demek başkadır. Akşener ‘tek başına seçime girecek gibi iyi hazırlanacağız’ derken aynı zamanda şartların gerektirdiği eşit, adil ittifak yapmanın yollarını da arayacağız’ demelidir.
Eğer ittifak yapılamayacaksa yapmayan tarafın İYİ Parti olmadığını şimdiden her konuşmasında açık, seçik ifade etmelidir. 3 Mart’ta masadan kalktı mı kaldırıldı mı tartışmaları gibi tartışmalara yer bırakmayacak şekilde ittifakı savunmalıdır. İttifak yapmamak kolay, ancak neden yapılmadığını anlatmak o kadar kolay değildir.
Kılıçdaroğlu Gürsel tekin’e bir tepki göstermiyorsa ki göstermedi. Akşener de Hatipoğlu’na bir tepki göstermeyebilir, ancak Hatipoğlu kapının mandalı veya zurnanın son deliği de değildir, İYİ parti milletvekilidir. Genel başkanlar; Kılıçdaroğlu ve Akşener yetki devredebilirler, ancak sorumluluk devredilemez, her söylenenden sorumludurlar.
Ekrem İmamoğlu’na yerimiz kalmadı. Delege mi genel başkanı, genel başkan mı delegeyi seçer? İmamoğlu’na söyleyeceğim şudur; genel başkanı, genel başkanın seçtiği delegeler seçer.