MHP’de muhalifler mevcut delegeyle olağanüstü kurultayı toplama telaşında. CHP ise olağan kurultay için kongrelerde delege avında. CHP'de her kart oynandı ilerleme sağlanamadı. Tek çare kaldı; gençleşerek daha net politikalar üretmek. Neye karşı olunduğunu ve neyi savunulduğunu seçmene açık, seçik anlatabilmek. Olguyla algı arasındaki farkı ortadan kaldırmak.
MHP Genel Merkezi, öncelikle kurultayın engellenmesi için il il dolaşma kararı alırken, muhalifler de kurultayı toplanmaya ve tüzüğü değiştirmeye yetecek sayıda delegeyi yakın takibe alıyor.
Genel merkezin sadece delege üzerinden değil tüm partililer üzerinden toptan ikna yöntemini kullanıyor. Genel merkezin kongre sürecini uzatarak muhalif delegelerin süresini doldurabileceği ihtimaline karşı, muhalifler de çalışmalarını hızlandırıyor.Tek tek her delegeyle ilgileniliyor. Her delegeye reddedemeyecekleri kişiler üzerinden ulaşılarak imzaları alınıyor.
Kurultayı toplayacak kadar imza verildiğini Koray Aydın açıkladı.
Ancak kimin kaç delegeye sahip olduğu da adaylar arasında sorun oluyor. Bu durum delegenin kafasının karışmasına, imza vereceğini söyleyenlerle imza verenlerin sayısının aynı olmamasına neden oluyor. Hal böyle olunca tüzük değişikliğini sağlayacak sayıya ulaşmak zorlaşıyor.
Muhalifler, ‘mevcut yönetim başarısız, 18 yıl heba edildi’ diyor. Yapılanların yerine neyin, nasıl, kimlerle yapılacağı, hareketin nasıl büyütüleceği söylenmiyor. Öfkeyle kalkan zararla oturabilir. Her değişim ileriye dönük olmayabilir, gelenin gideni arattığı durum da değişimidir.
Muhalefet partileri de Ak Parti’yi yetersizlikle hatta ihanetle suçluyor, ama Ak Parti tüm seçimleri kazanmaya devam ediyor. ‘Bunlardan daha kötüsü olmaz. Biz onlardan iyiyiz’ demek ne parti içi muhalefet ne de iktidar için yeterlidir.
Delege kapıyı vurup giderken, o kapıyı bir daha çalmak zorunda kalabileceğini hesaba kattığı için imzalar beklenen hızda gitmiyor.
Adaylar kendilerine bir yol haritası çizebilmek için delegenin kanaatini önceden öğrenmek isterken, delege de yemekten önce mönüyü görmek isteyen müşteri gibi; kendisine hangi programın sunulacağını görmek; bilmek istiyor.
Genel merkez hatalarımızı gördük, daha önceki seçimlerde de gördük; aldığımız önlemler yeterli olmadı, ancak bu defa ‘yenile yenile yenmeyi öğrendik’ fabrika ayarlarına döneceğiz; 80 öncesinde olduğu gibi Ülkücü iradeyi hakim kılacağız ve başaracağız’ diyor.
Yeniden yapılanma ve değişim: Haklının hakkını, haksızın cezasını alacağı yeniden yapılanma sağlanacak, ideolojik temelli kitlesel siyasete geçiş politikaları doğru uygulanacak, teşkilatlar aktif ve etkin hale getirilecek. Cevapsız hiçbiri soru bırakılmayacak. Eğitimden yargıya, ekonomimden sağlığa, iç ve dış güvenliğe tüm sorunların çözümleri açık ve seçik olarak sunulacak. Yaşananların kader olmadığı; ehliyetli kişilerle çözülebileceği, sorunu yaşayanlara doğrudan anlatılacak.
Türkiye’nin fırsat ve tehditleri tek tek sayılacak, fırsatlardan nasıl yararlanılacağı ve tehditlere karşı sırasıyla hangi tedbirlerin alınacağı, neyin, ne kadar sürede, hangi kaynakla çözüleceği kısa, orta ve uzun vadeli mikro ve makro programlarla halka anlatılacak. Seçmen, verdiği oyun hangi sürede kendisine ve millete ne kazandıracağını oyunu vermeden önce görecek.