Rahmetli Erbakan’ın başbakanlıktan uzaklaştırılmasıyla sonuçlanan 28 Şubat Süreci’nin görünmeyen baş mimarı, beyni Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Doğu Aktulga, Süleyman Demirel tarafından derhal Ege Ordu Komutanlığı’na atanarak Ankara’dan uzaklaştırılmıştır.
Demirel, bu sefer darbecilere boyun eğmemiş; darbeci askerlere darbe yapmıştır. Ordudaki darbeci yapılanmayı Demirel bozmuştur. Bunun sonucu bozulan orduda herkes istediği yapılanmaya gitmiş ve Hilmi Özkök’le başlayan sürece girilmiştir. Recep Tayyip Erdoğan’ın asker üzerinde otorite kurması bu operasyon sayesinde mümkün olmuştur
‘Yiğidi öldür ama hakkını ver’ sözünde olduğu gibi; Rahmetli Süleyman Demirel ve Meral Akşener’in 28 Şubat sürecindeki direnişinin hakkı verilmeli, önlerinde saygıyla eğilinmelidir. Onların direnciyle 80’deki gibi modern darbe postmodernlikle geçiştirilebilmiştir. İçişleri bakanı Meral Akşener Genel Kurmay’a boyun eğmemiş, aynı sertlikle haddini bilmeyen askere haddini bildirmiştir.
Askerin siyasete müdahalesini yasal ve anayasal zemine oturtmaya çalışan Çevik Bir ve arkasındaki Doğu Aktulga tarafından, 90’lı yılların başında bölücü teröre karşı ‘Güven Çalışma Grubu’, 90’lı yılların 2. yarısında da ‘İrtica’ ya karşı ‘Batı Çalışma Grubu’ oluşturuldu. 1960’ta darbe,70 muhtıra,80 yeniden darbe yapan ordu 90 için mevcut Anavatan iktidarıyla birlikte PKK’nın büyüyüp gelişmesine göz yumdu hatta çanak tuttu. Birbirine düşman iki yapının PKK’da buluşmasının sebepleri farklıydı. Daha sonraki yıllarda da aynı işbirliğini birbirine düşmanmış gibi görünen; Aczmendiler ve belirli siyasiler, belediye başkanları 28 Şubat sürecine malzeme temin etti. İrtica sadece asker tarafından değil; bu malzeme temin ediciler tarafından da hortlatıldı.
İrticai faaliyetler, TSK tarafından değerlendirilerek, Şubat 1997 tarihinde toplanan MGK'da başlıca gündem maddesi oldu. Ancak bundan sonradır ki, TSK tarafından irticai faaliyetler iç tehditte, bölücü terörle aynı seviyeye, yani birinci önceliğe yükseltilmiş ve bu duruma bağlı olarak, yeni bir teşkilatlanma için de Batı Çalışma Grubu oluşturuldu ve faaliyete geçirildi.
TSK, terörle mücadelenin hukuki sorumluluğu İçişleri Bakanlığı’nda olmasına rağmen, iç tehditteki gelişmeler nedeniyle kendilerine göre; anayasal ve yasal görevlerinin gereği, kendiliğinden mücadelenin fiili sorumluluğunu üstlendi. Rahmetli Erbakan başkanlığında toplanan MGK’da Sincan’da tankları sürdürmekle övünen, kendine rakı getirten, ‘güven’ veya ‘batı’ çalışmalarını yapan Genel Kurmay 2. Bşk Çevik Bir ve Kara Kuvvetler Kurmay Bşk Doğu Aktulga’ya karşı zamanın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve İçişleri Bakanı Meral Aşener’in yaptıklarını bilmeden onlar hakkında yazı yazmak, bilgi sahibi olmadan kanaat sahibi olmaktır.