Milyonlarca ton kömür yakılarak enerji elde edilen bu santraller, yalnız oralarda yaşayanların değil; aynı zamanda hepimizin sorunudur. Türkiye’nin enerji ihtiyacını ileri sürerek, dünyanın en verimli alüvyon ovalarından birisi olan Terme ovasına termik santral yapmak isteyenin derdi enerji değil, her şeye rağmen yüksek ve kolay, kirli kazançtır.
Bir yılda milyonlarca ton kömür yakacak olan bu santral, ham kömürün yanması sonucu havaya salınacak kimyasal gazlarla, hem de tüm Samsun’u kaplayacak kül bulutuyla Samsunluyu boğacaktır. Samsun’un da her yer, her şey griye dönüşecek, soğutma sularıyla denizin suyu ısınacak, denizdeki canlılık bitecek.
Terme’de yapılması planlanan kömürlü termik santrale karşı tepkiler sürerken, yapımcı firmanın ikna çalışmaları da devam ediyor, firma iştah kabartan bu kirli yatırımdan vazgeçmiyor. Termik santrallerin çevreye zarar verdiği, tartışmasız; bilimsel bir gerçek olduğu halde, çevresel etkiyle ilgili görüş bildirmesi gereken kurumların ikna edilmesi çalışmaları da devam ediyor. Yatırımcının kazanç hırsı ile Samsunluların çocuklarına sahip çıkma kararlılığı santralların geleceğini belirleyecek. Bize emanet bu toprakları, havayı, suyu çocuklarımıza aynı temizlikte bırakmak aslında vatan borcudur.Kirli yatırımlara boyun eğmek, göz yummak da vatan hainliğine eşdeğerdir. Bu santraller durdurulamazsa Samsun’da tarımsal kalkınmadan vazgeçecektir. Başka yerlerde durdurduğumuz gibi; Samsun’da da durduracağız.
Bu santrallere karşı mücadele vatanseverliğin göstergesidir. Samsunlu üyesi de bulunan Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) sorunun çözümünde rol alması gerekirken, meseleye sahip çıkmıyorsa, sorunun parçası oluyorsa, davranışının sebebini Samsunlulara açıklamak zorundadır. ‘Doğalgaz santrallerinin havaya sigara dumanı kadar zarar vermediğini’ söyleyenler gibi; o da’ kömürlü santrallerin zararlı olmadığını Samsunlunun gözüne bakarak söylemeli ya da mücadele de yerini almalı.
Merhaba Mehmet,
Türkiye’de 2010 yılında 7900 kişinin erken ölümüne yol açan kömürlü termik santraller, eğer planlanan yatırımlar yapılırsa neredeyse 5 katına çıkacak. Bu, daha fazla hastalık, daha fazla maden, daha fazla hava kirliliği, daha fazla doğa tahribatı, iklim değişikliği demek. Belki de daha fazla insanın tarım arazilerini, köylerini, kasabalarını terk etmesi demek.
Kömür ve kömürlü termik santraller can almaya devam ediyor. Bu duruma seyirci kalmayı reddettiğin ve Türkiye’de yapılacak yeni kömürlü termik santrallere karşı birlikte yürüttüğümüz kampanyaya katkınız için teşekkürler
Birlikte atacağımız adımlar geleceği belirleyecek. Bu konuda çekimser olma lüksümüz yok.
Buket Atlı
Greenpeace İklim ve Enerji Kampanyacısı
Termik santral hepimizin sorunu