Erhan Usta 40 yıldır yapılanları görmeyip, 40 günlük adaylığı döneminde yaptığı birkaç TV programı ve ziyaretlerle seçildiğini düşünüyor, adeta ‘Geldim, gördüm, yendim’ diyor. Bardağı elbette son damla taşırır. Ancak boş bardağı değil; dolu bardağı son damla taşırır. Bardağı taşıran damlayı görürken, dolduran damlaları görmeyince, kerameti kendinde görüyor. Üniversite sınavı son hafta çalışılarak değil; öğrencilik boyunca çalışılarak kazanıldığı gibi; seçimin başarısı hayat boyu çalışanlarındır, Erhan Bey.
Misyonunu Türk tarihi kadar eskilere dayanan, mazisi yarım asrı bulan bir siyasi partinin adayı olarak, Usta 40 günde değil; 40 yıl artı kırk günde seçildi. Canlarını, özgürlüklerini, mallarını, istikballerini dava uğruna feda edenlerin emeğini görememek büyük eksiklik ve haksızlıktır. Bu yazı da onların aziz hatıralarına ve geride bıraktıklarına saygıdandır.
Recepsiyon
İki arkadaş Fransa’ da kalacakları otele gitmişler, danışmada recepsion yazıyor. Recep’i Recep de siyonu ne diye merak etmişler ama kimseye bir şey sormadan, kimliği verip ayırtılan odanın anahtarını almışlar. Yemeğe lokantaya inmişler ki listede bildikleri hiçbir yemek yok. Neyi, nasıl isteyelim derken Recep’in aklına recepsiyondaki siyon gelmiş. Adam isminin sonuna bile siyon getirmiş. ‘Ben duymuştum Fransa’da kelimelerin sonuna -siyon getirilince Fransızca oluyor’ demiş.
Garsona bağırmış ‘Garsonsiyon’! Garson gelmiş. Çorbasyon, pilavsiyon, hesapsiyon derken yemiş içmiş ve hesabı ödemişler. Arkadaşına ‘Sen bana güven gerisini merak etme derken’ Garson gelmiş, ‘Garson olmayacaktı Türksiyon, siz burada zor yerdiniz. Yerdiniz, ama ‘nahsiyon’ demiş.
60 yıl artı 5 dakika
Ünlü ressam Picasso bir lokantada yemek yemektedir. Garsonun hizmetinden memnundur. Garson kendisinden bir resim yapmasını ister. Picasso da resmi yapar. Durumu izleyen başka bir müşteri garsona ‘Zengin olduğunu’ söyler. Garson merakla ‘neden’ der. Çizdirdiği resmin değerini Picasso’dan öğrenmesini ister. Garson neye sahip olduğunu öğrenmek için, resmin ederini sorar. Picasso ‘100 bin dolar’ der. Garson şaşırır ve ‘bir saattir yiyorsunuz, 10 dolar bile ödemeyeceksiniz, 5 dakikada çizdiğiniz resim nasıl olur da 100 bin dolar eder’ deyince, Picasso ‘5 dakikada değil; 60 yıl artı 5 dakikada bu resmi ben çizdim’ der.