Terörün engellenemez yükselişi ve şehit sayısının artışı, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi toplum tarafından kanıksansa da yabancı yatırımcıyı endişeye sürüklüyor. Sıcak para girişiyle ayakta duran ekonomi, sıcak para çıkışının yanında; giden yabancı yatırımcıdan dolayı dar boğaza doğru sürükleniyor. İstihdam küçülüyor, işsizlik büyüyor. Her geçen gün ithalat artarken, ihracat düşüyor; ithalat ve ihracat arasındaki makas açılıyor; cari açık büyüyor.
Türkiye gittikçe Ortadoğu’daki savaşın içine çekiliyor. Yatırımcı ürkütülüyor. PKK ile yeterince mücadele edil(e)mezken, ABD ve Türk uçaklarının Suriye’de IŞİD’i bombalamasıyla IŞİD terörüne adeta davetiye çıkarılıyor. Terör doğu ve güneydoğudan sonra İstanbul’u da etkisi altına almaya başladı. Olağanüstü günler yaşanırken, olağanın bile altında; eski hükümet kayıt dışı denilebilecek bir durumda, üyeleri yenilenmeden, TBMM’den güvenoyu almadan hayati uygulamalarına; seçim yapılmamış gibi devam ediyor. Yasal süreyi sonuna kadar kullanacağı görülüyor. Seçimin sonuçları değerlendirilmeden yeni seçimin hesapları, anketleri yapılıyor. Halk olanları dizi gibi izlese de yerli ve yabancı yatırımcı nefesini tutarak takip ediyor.
İlerisi meçhul
Yatırımcının aradığı istikrar ve güvenli gelecekten bahsetmek mümkün değil. Sisli, puslu havada yol ayrımlarında yön levhalarının olmadığı, ilerisi meçhul; bir tarafı uçurum yolda kim yolculuk yapmak ister? ‘Çözüm Süreci’ olarak adlandıran süreçte, hükümetin söylediği gibi ‘Çok güzel şeyler’ olmadı. PKK’nın devlete kafa tutacak kadar güçlenmesiyle son buldu. Türkiye’nin her tarafında terör örgütü gücünü gösterirken doğu ve güneydoğuyu hem silahlı unsurlarıyla hem de ‘seçim sonuçlarıyla’ tamamen ele geçirdi. Devlet şehirden şehre ulaşımı sağlayamaz hale geldi. Vatandaşın can ve mal güvenliği bir tarafa, güvenlik noktaları, bu noktaların güvenliği sağlanamadığı için boşaltıldı, terk edildi. CHP ve MHP’yi doğu ve güneydoğuda siyaset yapamamakla tehdit eden Erdoğan ve Davutoğlu’nun kendileri de oralara taziyeye gidemez oldular. PKK saldırılarında evlatları katledilen aileler, diğer evlatlarının hedef olmaması için,PKK’lı katillerin taziyelerini kabul etmekle karşı karşıya bırakıldı.
Ekonomi uçurumun kenarında
Fitch Ratings tarafından, Türkiye’nin kredi notu ‘BBB’ olarak notlandırıldı. Topraklarının bir kısmı IŞİD işgalinde olan Irak'ın notu; çöp seviyesinin bir basamak üstünde yer alırken, Türkiye’de Irak’ın bir basamak üstünde yer aldı.
Fitch Ratings’ten sonra Moody's Investors Service, dün yaptığı açıklamada, Türkiye’nin kredi notu ve görünümünü güncellemediğini duyurdu; bu yılki değerlendirme takvimindeki ilk tarih olan 10 Nisan'dan itibaren 7 Ağustos'la birlikte 4. kez değerlendirme pas geçildi... Duyuruda, ‘Piyasalar için bilgi sağlamak amacındadır, bir kredi notu eylemi açıklaması değildir’ ifadelerine yer verildi. Derecelendirme Kuruluşu Moody's, Türkiye'ye yönelik son revizyonunu 11 Nisan 2014 tarihinde yaparak, not görünümünü ‘durağan’dan, ‘negatif’e çevirmiş, ‘Baa3’ ile ‘yatırım yapılabilir’ seviyede bulunan kredi notunu ise teyit etmişti. Türkiye yabancı yatırım sınırında duruyor. Bundan bir sonraki not; yatırım yapılamaz anlamına geliyor. Bugün değerlendirme yapılmış olsaydı, Türkiye aynı notu alabilir miydi? Kredi derecelendirilmemesinin yapılmamış olması ekonominin durumunun bilinmediği anlamına gelmiyor. Terörle birlikte ekonomik tehlikede kapıda.