Geçen hafta ki köşe yazımda Türkiye’nin içinde bulunduğu ortamı özetlemiş ve toplumun büyük bir güven sorunu yaşadığının altını çizmiştim.
Yargının siyasi iradenin güdümüne girerek bağımsızlığını tamamen yitirdiğini, dış politikada büyük tutarsızlıklar yaşandığını, ekonominin yapılan yanlışlarla Cumhuriyet döneminin en kötü günlerini yaşadığını vurgulamıştım.
Bu nedenlerle, toplumun büyük bir kesimi ülkemizin içerisinde bulunduğu durumdan rahatsız olduğu için yaklaşan seçimin çok büyük önem kazanmış bulunduğunun altını çizmiş ve dün yayınlanan köşe yazımın 1. Bölümünde Cumhurbaşkanlığı adaylığı konuşulan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu” ilgili görüşlerimi sizlerle paylaşmıştım.
Bu öyle bir seçim ki, çağdaş Türkiye’den yana olanlar adına özledikleri yaşam biçimi için belki de son şanstır.
O nedenle, mevcut iktidarın ve onun savunduğu hiçbir demokratik kurala uymayan “Başkanlık Sistemini” kaldırmak için yola çıkan ve kendilerine “Altılı Masa” Denilen Muhalefet Bloğu, kendilerine bağlanan umutları boşa çıkartmamak adına büyük bir sorumluluk üstlenmiştir.
Şimdi bu konuda ki görüşlerimi sizlerle paylaşıyorum;
Öncelikle söylemek isterim ki;
“Altılı Masa” bir an önce seçimi kazandığında ülkemizi yaşanamaz hale getiren sorunları nasıl çözeceğini ve bu konuda ki projelerini toplumun tüm kesimlerinin anlayacağı ve inanacağı şekilde açıklamalıdır.
- Ekonomi nasıl düzeltilecektir? Türk Parası karşısında büyük değer kazanmayı sürdüren Doları nasıl aşağı çekeceksiniz?Türk lirasına yeniden nasıl değer kazandıracaksınız? Bu konuda hangi yöntemleri ve projeleri hayata geçireceksiniz?“Altılı Masa” bunu açık seçik ve inandırıcı bir şekilde açıklamalıdır.
- İç piyasa da biraz da fırsatçılık yapanların da çabası ile halkın alım gücünü aşan fiyat artışlarını, hangi yöntem ve projelerle aşağı çekeceksiniz?
- Çiftçimizi destekleyerek üretimi özendirmek yerine, temel gıda maddelerimizi başta buğday ve mısır olmak üzere, arpa, saman, ayçiçeği ve ay çiçeği yağı ile kırmızı et gibi ürünler ithal edilerek, köylü gençlerimiz köylerinden-tarlasından-üretimden kopartılarak büyük kentlerin varoşlarında kaybolmaya mahkûm edilmiştir. Bu çiftçi gençlerimizi, köylerine nasıl geri getirecek ve tarımı işler hale getirecekprojeleriniz nedir?
- Tüm kurum ve kuruluşları ile siyasi iradeye bağımlı hale getirilmiş, parti teşkilatlarında çalışmış hukukçulardan oluşturulan hâkim ve savcı kadroları ile toplumun güvenini yitirmiş yargı, nasıl bağımsız ve güvenilir hale getirilecektir?
- İlköğretimde uygulanmakta olan 4+4 formülüne son verilecek midir? Sayısı çok artırılan ve öğrenci bulmakta zorlanan İmam Hatip Okullarına nasıl bir düzenleme yapılacaktır? Büyük bir düşüş yaşanan eğitim sisteminde ve önemli bir kalite sorunu bulunan öğretmenlerin seviyesi nasıl yükseltilecektir? Günün koşullarında yeniden düzenlenmiş “Köy Enstitüleri”modeli veya benzeri hızlı ve kalitesi yükseltilmiş öğretmen yetiştirecek bir eğitim modeliniz var mıdır?
- Ülkelerinde tüm umutlarını yitirdikleri için yurt dışına gidebilmek inadına her yolu deneyen bu ülkenin geleceği olan genç beyinler içinhangi projenizi devreye sokacaksınız?
- Bu ülkenin yetiştirmek için milyar dolarlar harcadığı hekimlerimizin yurt dışına gidişini önlemek ve gidenlerin geri getirilmesi için hangi projeleriniz var?
- Özerk olması gereken TC Merkez Bankası için nasıl bir düzenleme yapılacaktır?
- Halkımızın İslam inanç ve kültürünü geliştirmekle görevli olmasına rağmen, halkımızı ayrıştıracak fetvalar veren ve halkından kopuk lüks harcamalar yapan Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında ki uygulamanız ne olacaktır?
- Bakanlıkların yüksek fiyatlarla lüks binalar kiralaması ve en küçük ilçe belediye başkanlarının dahi çok sayıda ithal üst düzeymakam araçları kullanma alışkanlığını sonlandırarak yerli araç kullanımını zorunlu hale getirmeyi düşünüyor musunuz?
- Dış politika da ABD ve Rusya’nın güdümünden çıkacak veya en azından gerekli dengeleri kuracak hangi yöntemleri uygulamaya koyacaksınız?
- Ülkemizi adeta işgal edercesine sayıları giderek artan ve yakın bir gelecekte çok ciddi bir demografik sorunlara neden olacak sığınmacıları, kesinlikle gönderecek misiniz? Bu sorununu cek-caklı değil, inandırıcı hangi formüllerle çözeceksiniz?
- “Siyasi Partiler Kanunu”Hiçbir vesayete olanak bırakmayacak şekilde yenileme sözünü veriyor musunuz?
- “Seçim Kanunu” Demokrasinin kurallarına uygun ve seçim sonuçlarının tartışmasız hale geleceği nasıl bir düzenleme düşünüyor sunuz?
- Bu seçim, Yerel Seçimlerden çok daha büyük güvence istemektedir. Çünkü bu seçim sonuçlarını ve yapılacak itirazları karara bağlayacak kurum “Yüksek Seçim Kurulu’dur”.Bu kurulun kararlarına bir başka itiraz kurumu yoktur. Bu kurum ise, daha önce ki seçimlerde aldığı kararlarla tartışmalara neden olmuş ve toplumun tüm güvenini yitirmiştir. Seçim Güvenliği konusunda toplumu rahatlatacak hangi uygulamalar devreye sokulacaktır?
********************************
SONUÇ:
- Yukarıda sıraladığım ve bunlara çok sayıda eklemelerin yapılabileceği sorunları, toplumun tüm kesimlerinin anlayabileceği ve inanabileceği projelerle açıklamak,“Altılı Masanın” boynunun borcudur.
- Sorunlar son derece çok ve karmaşık hale gelmiş ve bu sorunları yaratan değişiklikler, tek adam kararları ile yasalaştırılmış bulunmaktadır.
- Bu nedenle, Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanılırsa, söz verilen “Parlamenter Sisteme” hemen dönülmesi düşünülemez.
- Çünkü bozulan çağdaş ve güvenilir hukuk düzenine yeniden dönülebilmesi, çok partili bir koalisyondan oluşacak “Parlamenter Sistem” İçerisinde çözümlenemeyebilir.
- O nedenle, Cumhurbaşkanlığını kazanacak olası “Altılı MasaAdayının”, Tek adam Modelini uygulayan Sayın Erdoğan’ın bugün kullandığı“Kanun Kuvvetinde ki Kararname” yetkilerini en az bir iki yılkullanarak, ülkemizi bugünkü sorunlara mahkûm eden kanun değişiklikleri ortadan kaldırmalı ve daha sonra da söz verilen “Parlamenter Sisteme” Geçilmelidir.
Tüm bu değerlendirmelerimin ışığında bir endişemin de altını çizmek isterim;
Bu altılıdan seçime yaklaştıkça özellikle küçük partilerdenileriye dönük kabul edilmesi zor bazı taleplerin gelmesi ve olası ayrışmaların göz önünde tutulması gerekir. Ama bu masanın iki büyük partisi, CHP ve İyi Parti arasında bir sorunolmayacağına inanıyorum.
Kısacası tüm projeler,”Cek-caksız” kısa ve herkesin anlayabileceği biçimde en kısa sürede “Altılı Masa” Katılımcılarının ortak imzası ile açıklanmalıdır.
Altılı Masa tarafından kazanılacak bir seçimle, ülkemizin yeniden çağdaş demokratik ve korkuların yenildiği özgür bir ortama kavuşacağı günlerin özlemi ile güzelliklerle dolu sorunsuz bir hafta diliyorum.