Batı aklı temsil eder, duygusuz aklı. Doğu duyguyu temsil eder, akılsız duyguyu. Çünkü batı akılla sömürür, doğu duyguyla. Marifet duyguyla aklı birleştirebilmekte insanda. Sömürülerek heba olmaması için hayatların. İnsanca yaşayan insan yaratabilmek için.
Anadolu tam ortasında ikisinin, farkındalık dünyaya örnek insanlar çıkartabilir bu topraklardan. Evet bunu başarabiliriz çocuklarımızla.
Duygusuz akıl insanı şeytanlaştırır. Duygusuz aklın fikirleri vicdansız. Zehirli.
Akılsız duygu insanı köleleştirir. Birilerinin köpeği yapar. Köpek yalakadır. Sahibine şükran duyar. Sahibinin aklına tapar. Ayırt etmeden olup olmadık herkese havlar, hırlar, dalar.
Akıl üstüne dikildiği sütunlar, ahitlerden yaratılır. Kimi sıkıntılardan sonra ahdeder. Kimi ahdetmişlerin hikayelerine hak verir, o sözlere inanır. Onların aklını tekrarlar yaşamında. Kimi and içer, yeminler biçer. Askerin andı askeri bağlar, hekimin Hipokrat yemini hekimi. Asker vatan düşmanını öldürmeye yeminlidir, hekim düşman bile olsa yaşatmaya.
Sözlere duyulan inançlar aklı oraya tutturur. Sözler tuğla, inançlar çimento. Yapıyı birbirine bağlayan sütunlar oluşur. Akıl yükselir arşa bir karış yukarda. Ve izlemeye başlar olup biteni o gözle.
Farklı sözler ilen akıllar farklı farklı şekillenir. Farklı sonuçlar alınır. Kimi çözer, kimi çözemez çözdüm sanır.
Verilen sözlerdir. Ama en derindekilerden bahsediyorum, insanları kandırmak için ağızda çiğnenen sakızlardan değil. Ahitler en temele dikilmiş sözlerdir. Bu sözler inanılarak ekilir. Hırsızın en temeldeki inançları başkadır, emek sarfederek elde edenin başka. Akıl önce yaşama inandığın şekilden başlar, adım adım ona göre evrimleşir.
Evrim istek demektir bu arada, varlıkların isteklerinin matematiğe vurulması armoni boyutunda. Dua da denebilir, fark etmez. Doğal seçilim de.
İyi kötü, doğru yanlış, sevap günah, akıl eliyle tutulan, akıl organıyla anlaşılan dualitedir.
Dinin Aklın Oluşumundaki Yeri
Din dinlemektir. Vaaz vereni. Sana vaaz eden kim? Vaazörün ne kadar tecrübe, anı sahibi? Ya da neyin tecrübesi, hangi anı? Kimi dinliyorsun? Akıllı mı, duygulu mu, yoksa bir kör cahil mi? Yoksa başka bir isim yakıştırıp mı çıkmış karşına bir şeytan? Ya da bir köle köleliğin harcını mı karıyor sende? İsimleri silip hiç baktın mı? Neden bahsediyor dikkat ettin mi? Ne sözler yerleştiriyor bilinçaltına. Subliminal. Reklamları mı dinliyorsun? Reklamcı mı imamın? Tanım, tanıtım, iman? Cio şirket gerçekliğinin yaratıcısı. Hangi şirketler hayatına hakim? Şirket ne? Kim ne diyor, sen ne anlıyorsun?
Din-l-emek neyi? Yaşamını. Ortadaki çizgi sensin. Din ve emek bir arada yaşamını mayalayan. Dinlediğin sözlerle çizgini nereye çekiyorsun, neleri değiştiriyorsun yaşamında? İyilerle kötüleri mi? Kötülerle iyileri mi?
İsimleri sil, kimi dinliyorsan hahamın odur. Yaşamını şekillendirmek için tuttuğun adam kim? Ya da kadın. Fanatik misin, tuttuğun takımın kazancıyla kazanıyor, kayıplarıyla kaybediyor musun? İnsan nasıl hep kazanır? Nasıl hep haklı olur? Ne kadar haklısın yaşamda?
Ders almak ne? Biri mi verir sana, sen mi alır koyarsın onu oraya? Lüzumsuz derslerde ne işin var, kimler ne arzuluyorlar, ne mayalıyorlar sende, sana lazım olanlar nerde? Bunlar hep aklın sorması gerekenler oluşurken.
Soru sormazsan akıl sahiplerinin ürettiği fikirleri akıl sanabilirsin kafanda. Sabit fikirli buna denir. Fikirler ki akıl ağacının meyveleri. Fikirler, tazeleri üretilmezse zamanla çürür, kokuşur, mide bozar. Aklın midesi bilinçaltı. Neden üretici sınıfına geçmiyorsun? Taze fikirler için aklını açmıyorsun?
Bilinçaltı fabrika. Oraya atılan hammaddeleri işler, davranışlar üretir. Bozuk fikirlerle bozuk, zehirli fikirlerle zehirli davranışlar yaratılır insanda. Boş sözler boş insanlar yaratır.
İsimleri silmeyi unutma. Onları insanlar koydular. İsimsiz bak yaşama. Aklın için. Ve yeterinden çok soru sor? Cevaplarını alacaksın, aklın oluştukça.