Daha 5’de Gökhan’la gelen gol, oyunun gidişatını direkt etkiledi.
Başkent ekibi görece çok zayıf olmasına rağmen, planını değiştirdi hemen.
Kendisi için en akılcı ve mantıklı duran, ‘Bekleme oyunu’nu terk ederek, golü düşünen bir plana geçiş yaptı.
Kabul edelim ki, cesurca bir dönüşümdü ve aslında tam işimize de gelen bir şeydi bu.
Ama Samsunspor, bunu değerlendirme konusunda beklentinin gerisinde kaldı. Kaldı çünkü, organizasyon yetersizdi. Hem set oyunu hem de kontra oyuna dair...
Ta ki, Ertuğrul Hoca, Atabey ile Bahattin’in yerlerini değiştirene dek... Sonrasında ki daha zengin ve etkin ofansif görüntünün anlattığı sanki buydu.
Dahası da vardı: Kubilay, Gökhan Alsan ve Ferhat’ın geçişlerde saklambaç oynamaları ve Atabey’in rakip tandemin dengesini bozma konusunda CV’sinin gerisinde kalması...
Ve daha önemlisi; Erkam-Yalçın ikilisinin değerinin, BAKspor’un girdiği çok sayıda pozisyon sonrası ifşa olması!
Takımında süre alamadığı için yarı sezonu boş geçiren Veli ve ilk kez bu seviyede rol alan Recep Burak’ın birlikte oynama alışkanlıklarının olmaması nedendir umarız buna...
Yoksa, maalesef sorun var demek!
Her takımın bu kadar hatayı cezasız bırakmayacağını ve Nurullah’tan da hep mucize beklemenin yanlış olduğunu bildiğimiz için...