Ak Parti kuruluş (fabrika) ayarlarına geri dönebilmenin yolunu mu arıyor, yoksa sadece sözünü mü ediyor? Bugüne kadar böyle bir dönüş işareti vermedi. Gözler genel kongreye çevrildi. Bu kongredeki değişim; Ak Parti'nin yol haritası olacaktır. Ak Parti yarı final oynayan futbol takımı durumundadır. Rakip takımın gol yollarındaki becerisizlikleri yüzünden yarı finale gelmiş bir takım için, yapılacaklar bellidir. Maç öncesi hoca değiştirilmez. Hala futbolcu transferi mümkünse transfer yapılacak, transfer yapılamıyorsa, futbolcu kiralanacak, mevcut kadrolarda değişiklik yapılacak, mevkisinde başarılı olamayanlar, çıkarılacak yerlerine yenisi getirilecek ki arzu edilen sonuç elde edilsin. Başarısızlığı yaratan sebepler ortadan kalkmadan başarı gelmez. Dere geçerken at değişmediği gibi böyle kritik bir durumda genel başkan da değişmez. Ama partiyi bu duruma getirenlerle de yola devam edilemez, birileri değişecek. Ak Particilik ve Erdoğancılık tartışmaları yapılırsa bir dert, yapılmazsa başka bir dert. Gorbaçov'un yaptığı gibi 'yeniden yapılanma ve değişime' ihtiyaç var. Aynı şey yapılırsa aynı sonuç elde edilir. Einstein, 'Aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklemek, ahmaklığın tanımlarından biridir' diyor.
Ak Parti kuruluş aşamasında 'Biz bu ülkenin ezilen 'Kızılderilileriyiz', ezilenlerin; sessizlerin sesiyiz,tüysüz yetimin hakkını almaya geliyoruz, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz' diyordu. 'Milli Görüş' ağırlıklı eski Refah Partililerin öncülüğünde değişik görüş ve düşünceden tanınmış kişilerle yola çıkıldı. Bu uzun yolculuğun sonunda parti büyük değişikliklere uğradı. Kızılderili olarak çıkılan yolda semirerek kırmızı derili olanlar, tüysüz yetimin hakkını aramak bir tarafa, kanını emenler oldu. Yoksulluk yok edilemedi; yolsuzluk ve israf yöneticiler tarafından da kabul edildi. Yasaklar sansüre dönüştü. Muhalefetin eleştiri hakkını ortadan kaldırmaya kadar vardı. Son seçimlere 'Yeni Türkiye' vizyonu ile girildi. Ancak tek parti çoğunluğu ilk defa kaybedildi. Ak Parti Hükümetinin işbaşına geldiğinde ABD doları yaklaşık 1 TL iken (sıfırları atılmış şekilde) şimdi 3 TL'yi geçti. Terör Türkiye sınırlarında sıfırlanmışken, şimdi 9 ilde özerk, otonom, eyalet veya kanton yönetimler oluşturacak, güvenlik güçlerini buralara sokmayacak güce ulaştı. Kaybedilen, ancak kaybedildiği yerde aranırsa bulunur. Ne aradığını bilmeyen, aradığını bulamaz. Hangi hataları, kim yaptı da bu duruma gelindi? Eski, yeni, yerel, genel tüm Ak Parti yöneticileri bu soruyu cevabını bulana kadar sormalı.bu soru cevaplar yeni kadroları oluşturacaktır...