Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Eski Gen Bşk ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş (38) Ankara'da uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetti.
Hemen her konuda herkesten önce açıklama yapan MHP Gen Bşk Bahçeli ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tam da açıklama yapmaları gereken bir konuda neden açıklama yapmıyor? Ankara’nın göbeğinde, motosikletli saldırgan cinayet işliyor ne kınama yapılıyor ne de taziyede bulunuluyor.
MHP Mersin Milletvekili olan Olcay Kılavuz'un ardından Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı koltuğuna oturan ve bir yıl sonra görevinden alınan Ateş, Bursa’da yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı cenaze namazının ardından toprağa verilirken, MHP ve ÜO cenazede de yok.
Birçok suikast veya bombalı saldırı iki saatte tüm bağlantıları ve failleriyle aydınlatılırken, bu olayda ilgililer susunca; ilgisizler konuşuyor, yenilmez yutulmaz iddialar ortaya atılıyor.
Mersin-İstanbul/Maltepe hattında meydana gelen bazı olaylarla ilişkilendirilen ve 5 kişinin gözaltına alındığı olayla ilgili MHP ve ÜO’na yakın kaynaklar olayın önü, arkası, kolu, yakasının araştırıldığını, aydınlığa kavuşturulmasından sonra gerekli açıklamaların yapılacağını belirtiyor. Söz konusu detaylar taziye mesajında veya ilk açıklamada değil; iddianamede olur.
Kedi, köpek öldürüldüğünde Türkiye ayağa kalkıyorken, Ülkü Ocakları Gen Bşk Doç Dr silahlı saldırı sonucu öldürülüyor. İnsanlar olanı biteni öğrenmek için nefesini tutup beklerken, yetkili / ilgililer ve medyanın büyük bir bölümü üç maymunları oynuyor, adeta ‘görmedik, duymadık, bilmiyoruz’ diyor.
AA, ‘Eşimin şehit edilmesinden sonra sosyal medya ve bazı internet sitelerinde yer alan katil arayışlarının, hedef göstermelerin kimseye bir faydası yoktur. Sosyal medya bir hüküm yeri değildir. Devletimiz, suçluları tespit edecek ve gereken cezayı verecek büyüklüktedir’ dedi.
‘DAVADAN DÖNENİ VURUN’
MHP Gen Mer’de Rahmetli Türkeş’in özel bir seminerinin sor-cevap kısmında (1976) bir arkadaşın ısrarı sonucu ‘Davdan döneni vurun’ sözünün kendilerine ait olup olmadığını sordum. Başbuğ gülümseyerek ‘Sözün devamı da var, ben dönersem beni de vurun’ dedi ve devam etti. O söz teşbih/metafordur. Lider ölebilir, değişebilir, teşkilat kapanabilir. Ancak dava yaşar. Esas olan davadır. Bunu vurguladım. Ülkücü, meşru/nefsi/kendini müdafaa dışında kimseyi öldürmez. Bugün davadan dönen yarın davaya geri dönebilir, onun bu hakkını kimse elinden alamaz.
Başbuğ ’Hz Hamza’yı öldürüp, ciğerini söken Vahşi simli kişiyi parçalayacağına yemin eden Resulüllah’a aynı gün öğleden sonra gelen vahiyde ‘öldürmeyeceksin’ dendi. Vahşi yakalandı öldürülmedi, sonra iman etti, Müslüman oldu, serbest kaldı.’dedi.
‘Söz konusu ifade; davadan dönen ben de olsam yok sayacaksınız, davya aykırı talimatlarıma uymayacaksınız demektir. Davadan dönenin bile öldürülmeyeceği açık, seçik ifade edilmişken her açıklamasında davaya ve genel başkana bağlılığını ifade eden Ateş’in önünde, arkasında Ülkücü bulunan bir kişi tarafından öldürülmesi asla mümkün değildir.
Böyle bir ilişki kurmak Habil/Kabil olayı kadar önemli olup cinayet tarihinde yeni bir sayfanın açılması demektir. MHP’nin olayın önü/arkası, kolu/yakasını araştırması ve gerçek fail ve azmettiricileri ortaya çıkarılmasına katkı sağlaması vicdanı bir sorumluluktur.
1977’de İstanbul/Taksim’de 42 kişinin öldüğ3ü ‘1Mayıs Olayı’ sırasında MHP Gen Mer’yiz her kafadan bir ses çıkıyor; kimsinin akrabasının evinden, kimisi işyerinden gördüğüne, bir başkası güvenlik kuvvetlerine dayandırdığı bilgilere göre 100, 300, 500 kişinin öldüğü haberleri geliyor.
Bir arkadaş ölü sayı arttıkça düşmanlarımızın sayısı azalıyor şeklinde değerlendirme yaptığı sırada Başbuğ’un sesi duyuldu; ‘Öyle değil’ dedi. O arkadaş ‘Hayatını kaybedenlerin sayısı daha mı çok?’ dedi. Başbuğ ‘Sayı kesin belli değil; inşallah hiç kimse ölmez. Hayatınıza kastetmemiş birinin ölümünden memnuniyet duyulmaz, orada günahsız insanlar olduğu gibi; Ülküdaşlarımız da bulunabilir.’dedi.
Tekrar vurguluyorum, Ülkücü sadece meşru müdafaa durumunda insan öldürebilir. Ülkücü düşmanları, Ülkücülerin hedefi olmamış, döktükleri kanda boğulmuştur.
Ateş, kısa bir süre önce ÜO Gen Bşk olduğuna göre hain olamaz! O’na kurşun sıkanlar da Ülkücülük bir tarafa, insan bile olamaz! Şanı Yüce Allah’tan Ateş’e rahmet, sevenlerine sabır ve metanet diliyor, Bahçeli ve Soylu’dan olayın aydınlatılmasını bekliyorum.