AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu beklentileri karşılamadı, gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aradı. Geniş güvenlik koridorlarıyla alan küçültülmüştü. Buna rağmen önceki miting kadar Kurtuluş Yolu’na doğru uzamadı. Yan alanlar yeterince dolmadı.
Sayın Erdoğan’ın 2011 Genel Seçimleri ve daha sonraki mitingleriyle, bu miting kıyaslandığında hem nicelik hem de nitelik olarak sönüktü. Kürsüden verilen komutlara Erdoğan’ın mitinglerindeki gibi iştirak sağlanamadı. Erdoğan gibi karizmatik bir liderin koltuğunu doldurmak tabi ki zordu. Davutoğlu zoru başaramadı, gözler 31 Mayıs’ta Samsun’a gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrildi.
2011’de o zamanın Başbakanı Erdoğan, Samsun’a gelmeden önce Samsunlunun ne duymak istediğini, ARGE ekibi tarafından belirlemiş ve konulara açıklık getirmişti. Diğer illerde yaptığı konuşmalardan farklı, Samsun’a özel bir konuşma yapmış, Samsunlunun duymak istediklerini söylemişti. O zaman miting alanına gelenlerle gelmeyenler arasında bir fark yaratmıştı. Mitingden köyüne, mahallesine geri dönenin, gittiği yerde söyleyeceği sözü vardı. ‘Ak Parti’ye oy vermekle ne kazanacağız veya vermemekle ne kaybedeceğiz’ sorusunun cevabı mitingde açık, seçik bir şekilde verilmişti.
Adaylar rahatlamadı
Aynı saatlerde Diyarbakır’da konuşan Erdoğan seçimin getirisi ve götürüsünü etkili bir şekilde açıklıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır konuşmasını Davutoğlu’nun samsun konuşmasıyla kıyasladığınızda seçmen üzerindeki farklı etkisini veya etkisizliğini siz de göreceksiniz. Samsun’da da konuşuldu ama çok şey söylenmedi. Uzun sözün kısası; ’Bu miting Ak Parti’ye artı bir vekil getirir mi?’ Derseniz, cevabım ‘Hayır’ olur… Bu miting sıra itibarıyla zor durumdaki adayları rahatlatmadı.
Herkes kendi işini kendisi görmek zorunda. Her partinin adayı Samsun’u karış karış dolaşarak tez ve anti tezlerini halka kendisi anlatacak. Toplumsal hafıza yaklaşık 20 günde yenilenir. Hiç kimse eski yatırımına veya eski yanlışlığa güvenmesin. İyi veya kötü eskinin bilinmesi için, hatırlatılması gerekir. Siz hatırlatmazsanız kimse hatırlamaz. Ünlü markaların piyasa paylarını koruyabilmek için bu kadar çok reklam yapmasının sebebi budur. Hatırlatmazsanız unutulursunuz. Samsun’da milletvekillerinin partilere göre dağılımı bugün itibarıyla şekillenmedi. Bundan sonra yapılacak çalışmalarla çok şey değişebilir; iki vekil farklı partilere gidebilir. 2011’de 6. sıradaki Ahmet Yeni, o zamanın Başbakanı Sayın Erdoğan’ın verimli mitingiyle seçildi. Seçim öncesi garanti görünmüyordu. Seçim sonuçlarına doğrudan etki yapan mitingler yapmak mümkün. Biyopsi ile hastalığın teşhis edilebilmesi gibi, sağlıklı kamuoyu araştırmalarıyla durum belirlenebiliyor. Biz bunu 2011’de gördük. Göz olanı, akıl olacağı görür. Yeterli altyapı ve bilgi varsa öngörüyle geleceği görmek mümkün. Bu bir önyargı değil; öngörüdür. ‘Siyasette 24 saat uzun süredir’ sözünde olduğu gibi seçime bir aydan fazla bir süre var. Sonuçları değiştirmek için bu süre yeterlidir. Halep’e ne kadar zamanda varılacağı gidenin hızına bağlı olduğu gibi, hangi partinin kaç milletvekili çıkaracağı çalışmasına bağlı. Çalışanın kazanacak. çalışmayan, 8 Haziran’dan sonra erken seçim diye bağıracak. Feryatlarını yalnız kendileri duyacak